Mesajı Okuyun
Old 02-07-2010, 01:28   #93
Gemici

 
Varsayılan

Bundan önce de belirtmiştim, benim görüşüme göre hakaretin hakaret olabilmesi için en başta somut fiil ve olgunun, hakaret edilenin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olması gerekir. Kendisine hakaret edildiğini iddia eden kişinin, kadınsa ‚bana kadın dedi, erkekse, bana erkek dedi, kendimi hakarete uğramış hissediyorum, demesi hakaret suçunu oluşturmaz, çünkü toplumdaki genel kanı, kadına ‚kadın‘ demenin veya erkeğe ‚erkek‘ demenin hakaret anlamına gelmediği yönündedir. Söz konusu somut fiil veya olgunun onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte olduğuna karar verecek olan kişi hakimdir, hakarete uğradığını zanneden kişi değil. Hakim kararını verirken davacının sübjektif değer ölçülerine göre değil, toplumun veya toplumun belirli bir kesiminin değer ölçülerini göz önünde bulundurmalıdır.

Gelelim ceza kanununun Şerefe Karşı Suçlar bölümünde yer alan ‚Hakaret‘ suçuna. Bildiğim kadarı ile ceza kanununa Alman Ceza Kanunu kaynaklık etmiş. Bizim yasa koyucunun tek madde altında topladığı hakaret suçunu kaynak yasa hakaret (Beleidigung) başlığı altında üç ayrı maddede düzenlemiş. Madde 185 Beleidigung (hakaret), Madde 186 Üble Nachrede (birisinin arkasından kötü konuşmak, onu kötülemek), Madde 187 Verleumdung (İftira)başlıklarını taşıyor. Sonraki maddeler iddia olunan suçun ispat edilmesi durumunu(Madde 190, TCK Madde 127 daki düzenleme) ve ispata rağmen belirli durumlarda hakaret suçunun oluşabileceğini düzenliyor. Alman Ceza kanununun 4 madde ile düzenlediği Hakaret suçunu bizim kanun koyucu tek bir madde ile halletmiş. Böyle olunca da ister istemez bazı konular düzenlenmemiş. Bu sebepten haklı olarak eleştiriye uğruyor düzenleme.
TCK'nın eksiği 'İftirayı' özel olarak düzenlememesinde yatıyor bence. Konu üzerindeki tartışmanın aterşlenmesinin gerekçesi de burada yatıyor.

Saygılarımla