Mesajı Okuyun
Old 18-12-2007, 12:05   #115
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Eşcinsellerin dernek üyesi olmasının önünde hiçbir hukuki engel yok. Dernekler Kanunundaki usul ve esaslara uygun olduğu sürece kendilerini ifade etme amacına yönelik bir dernek kurmalarıyla ilgili de hukuki bir engel yok bence.

Engel, “genel ahlak” kavramı kullanılarak “çıkarılmaya çalışılıyor.” Zaten bu tür bir tartışmanın başka bir zemin üzerinde yürüyemeyeceği, başka platformlarda da defalarca teyit edildi.

Bana göre, eşcinsellerin kendilerini ifade etmeleri için bir dernek kurmaları hem çok yararlı hem de gereklidir. Toplumsal şiddetin her türlüsüne maruz kalan grupların bir araya gelmeleri, kendilerini anlatmaları bu şiddetin giderilmesi için şart.

Bu, öyle bir şiddettir ki, sadece taşlı sopalı değildir. Taş ve sopa kullanmayacak kadar “demokratik” kesim, söz konusu şiddeti dil üzerinden üretmektedir. Bu kesimin “korkuları” kolayca sözlü şiddete dönüşmekte ve ahlak sözcüğü çok sevilmekte, taçlandırılmaktadır. Sözlü şiddetten muradım küfür değil takdir edersiniz ki. Ben, daha inceltilmiş, daha satır arasında ve hepimizin kolayca kabul ettiği kavramların arkasına saklanmış bir durumdan bahsediyorum. Aslında, demokratik bir tavır gibi görünen ama tüm yumuşaklığının altında gizil korkular ve şiddet barındıran bir şeyden. Daha manipülatif, daha “kalbimize, aile değerlerimize” hitap eden bir şeyden. Tek derdi çocuğunu “korumak” olan bir anneden – bir babadan mesela.

İçinde “mevzuat” olmayan bir konudur bu aslında. İçinde şiddet, farklı olanı reddetme eğilimi, muhafazakârlık, hor görme, üstten bakma olan bir konudur. Tüm o “onlar DA insan” , “ uygun bir tedaviyle bizden biri olabilir, normalleşebilir”, “ toplumu bu tehlikeden korumak gerek” vs.vs. ifadelerinin işaret ettiği şey başka ne olabilir ki?

Kendini daha ayrıcalıklı hisseden birilerinin diğer zavallıların da “insan” olduğuna ilişkin “lütfedilmiş kabulünü” başka türlü okuyamıyorum. Kadın hareketinde de bu böyledir. Aynı şedit dilin başka bir yerdeki izdüşümü işte…