Mesajı Okuyun
Old 22-07-2014, 14:11   #3
mihenk78

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan sumeyra
YHGK 25.5.2011 E.2011/2-295 – K.2011/359
Kadastro tespit tutanağında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemez ve dava açılamaz.
Muris muvazaası, sahtecilik, vekaletin kötüye kullanılması iddiasına dayalı davaların, herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği tartışmasız olmasına rağmen, bu haller kadastro tespitinden önce ise ve 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş ise buna ilişkin itiraz ve davalar dahi dinlenemez.

Bu kararı göz önüne alırsak olayınızda da 10 yıllık hak düşürücü süre uygulanır diye düşünüyorum..

Peki , burada beni tereddüde düşüren konu şu;

1960 yılında yapılan kadastro tespiti esnasında,aslında hayatta olan şahsın,ölmüş gibi kayda alınarak bir başka şahıs adına tapulama işleminin yapılmış olması durumunu,kadastro tespitinden önceki bir durum olarak mı yoksa kadastro esnasında yahut kadastro tespiti sonrasında çıkan bir hukuki durum olarak mı değerlendirmek gerekeceğidir ?