Mesajı Okuyun
Old 25-11-2011, 23:39   #6
üye26959

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ATARAS
Sayın Meslektaşım, katkınız için teşekkür ederim. Bu durumda, TMK 166/3. maddede yazılı olan "eşlerin birlikte başvurması durumu" nasıl gerçekleşecek? Kanun koyucu bu tip bir davada genel usul kurallarından ayrılmış olmuyor mu? Eşlerin birlikte başvurması halinin kabulüyle, kendine özgü bir dava modeli yaratılmıyor mu? Yargıtay kararlarında birebir örneğe rastlamadım ancak, her iki tarafında birlikte başvurması halinde tarafların hem davacı hem davalı olacağı gibi bir düşünce var. Mesele, dilekçede davalı olarak yazılmayan eşlerin mahkeme tarafından kendiliğinden davalı olarak da sayılıp sayılmayacağı... Yada ek bir dilekçe vererek tarafların hem davacı hem de davalı olarak değerlendirilmesi istenebilir mi? saygılar, iyi çalışmalar...
maddede yer alan 'birlikte başvurmaları halinde' ifadesi, anlaşmış olmalarını daha spesifik olarak ifade etmek gerekirse anlaşma protokolü hazırlamış olmalarını ve boşanmaya ilişkin hususlarda anlaşmış olmalarını ifade etmektedir. yani yapmış olduğunuz gibi her iki tarafın da davacı sıfatı ile dava açması anlamına gelmemektedir. anlaşmalı boşanma mantığı boşanmaya ilişkin tüm konular üzerinde anlaşılmış olması değil midir? bu durumda taraflar neden dava açma konusunda tereddüt etmekte anlayamadım. kazanan-kaybeden taraf olmayacaktır zaten. hiç bir çekince göstermeden biri adına dava açılarak bi hafta sonrasına gün alıp tek celsede siz de müvekkiliniz de kurtulun derim