Mesajı Okuyun
Old 19-08-2011, 19:17   #1
tiryakim

 
Mutsuz Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 2 Adet Yargıtay Kararının Yorumu

Değerli Meslektaşlarım Merhabalar ;

2 Adet Yargıtay Kararını sizlerinde yardımlarıyla yorumlamak istiyorum.

Siz Değerli Meslektaşlarım Tarafından Yorumlanmasını İstediğim 1.Yargıtay Kararı ;

T.C. YARGITAY

6.Hukuk Dairesi
Esas: 1989/7513
Karar: 1989/9438
Karar Tarihi: 25.05.1989

TEMERRÜT NEDENİYLE KİRALANANIN TAHLİYESİ İSTEMİ - DAVA AÇILMASI İÇİN KİRALAYANIN MAKUL VE MÜNASİP UZUN BİR SÜRE KULLANMAMASI VE BUNUN BİR TEHDİT AMACINA DÖNÜŞTÜRÜLMESİNİN İYİ NİYET KURALLARI İLE BAĞDAŞTIRILAMAMASI

ÖZET: Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Her hakkını kullanılmasını ve borçların ifası iyi niyet kuralına tabi olduğuna ve aksinin yasal yönden korunması mümkün olmadığına göre davacının dava hakkını bu üstün kural içerisinde kullanıp kullanmadığı ve uygun süre bulunmamasının bu haktan feragatı içerip içermediği araştırılıp değerlendirme tabi tutulmadan davanın kabulü isabetli değildir.


(6570 S. K. m.7) (743 S. K. m. 2/2)

Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme davayı kabul etmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Davacı, 1.07.1986 başlangıç tarihli ve 2 yıl süreli kira aktine göre her ayın 5'ine kadar aylık peşin ödenmesi gereken kira paralarından 1987 yılı kira paralarının zamanında ödenmediğinden yasal içerikli ve 16.7.1987 keşide ve 28.7.1987 tebliğ tarihli ihtarname gönderdiğini ileri sürüp 11.11.1988 tarihinde açtığı dava ile taşınmazın tahliyesini istemiştir.

Davalı, davanın geç açılması sebebiyle aktin yenilendiğini savunmuştur.

Gerçekten temerrüt sebebiyle açılacak davalar yasada herhangi bir süreye tabi tutulmamıştır. Temerrüt ihtarına dayanan tahliye davaları yasal içerikli ihtarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde ihtara konu edilen aylara ait kira parasının ödenmemiş olmasıyla temerrüt olgusu gerçekleşir ve o tarihten itibaren davacı davasını açabilir. Dava açılması için yasada bir tavan süre sınırlaması olmamakla beraber bu hakkı elde eden kiralayanın makul ve münasip uzun bir süre kullanmaması ve bunun bir tehdit amacına dönüştürülmesini iyi niyet kuralları ile bağdaştırmak mümkün değildir.

Olayımızda; da 28.8.1987 tarihinde elde edilen dava hakkı 1 yıl 3 ay 13 gün süre geçtikten sonra kullanılmıştır. Her hakkını kullanılmasını ve borçların ifası iyi niyet kuralına tabi olduğuna ve aksinin yasal yönden korunması mümkün olmadığına göre davacının dava hakkını bu üstün kural içerisinde kullanıp kullanmadığı ve uygun süre bulunmamasının bu haktan feragatı içerip içermediği araştırılıp değerlendirme tabi tutulmadan davanın kabulü isabetli görülmediğinden kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK’ nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 25.05.1989 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Siz Değerli Meslektaşlarım Tarafından Yorumlanmasını İstediğim 2.Yargıtay Kararı ;


T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/6008
Karar: 2005/9127
Karar Tarihi: 06.10.2005

TEMERRÜT NEDENİYLE TAHLİYE TALEBİ - KİRA ALACAĞI - İYİNİYET

ÖZET : Davacı vekil tarafından davalı hakkında kira alacağı ve tahliye istemli olarak yapılan icra takibi üzerine düzenlenen Örnek 51 ödeme emri borçluya 30.1.2002 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiştir. İstek 2001 yılı kirasına ilişkin olup, davalı borçlu asıl kira alacağı olan 665.000.000.- TL'yi yasal otuz günlük ödeme süresi geçirildikten sonra 31.3.2003 tarihinde ödediğinden temerrüt gerçekleşmiştir. Ne var ki dava 10.2.2005 tarihinde açılmıştır. Yeni kira yılının başlamasından üç yıla yakın süre geçtikten sonra davacının önceki dönem kira paralarının ödenmemesi sebebiyle davalının temerrüde düştüğünden söz ederek tahliye davası açmasının Medeni Kanunun 2. maddesinde belirtilen objektif iyi niyet kuralıyla bağdaşmadığının kabulü gerekir. Belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü ile tahliyeye karar verilmesi isabetsizdir.

(4721 S. K. m. 2) (6570 S. K. m. 7)

Dava: İcra mahkemesince verilmiş bulunan karar borçlu tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine başlatılan icra takibine itiraz edilmemesi üzerine davacı, mahkemeden tahliye isteminde bulunmuş, mahkemece tahliyeye karar verilmiştir. Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili davanın 28.4.1998 başlangıç tarihli kira sözleşmesi gereğince 2001 yılı Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Eylül ayları kirası olan 665.000.000.-TL. ödenmemesi üzerine hakkında icra takibine geçildiğini, ödeme emrinin tebliğinden sonra borcunu ödemediğini bildirerek kiralanandan tahliyesini istemiştir.
Davalı, takip konusu kira borcunu 31.3.2003 tarihinde ödediğini, davanın en geç temerrüt tarihini takip eden bir yıl içinde açılması gerektiğini, takibe rağmen 2002, 2003 ve 2004 yılı kiralarının belirlenerek bu yıllara ait kira parasının da davacı idarece ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin alındığını, bu itibarla sözleşmenin yenilendiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflar arasında düzenlenen takibe ve davaya dayanak yapılan kira sözleşmesi 28.4.1998 başlangıç tarihli olup, akit sonu 31.12.1999 olarak kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin niteliğine göre 1.1.2000 tarihinden itibaren yıldan yıla yenilendiği tartışmasızdır.
Davacı vekil tarafından davalı hakkında kira alacağı ve tahliye istemli olarak yapılan icra takibi üzerine düzenlenen Örnek 51 ödeme emri borçluya 30.1.2002 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiştir. İstek 2001 yılı kirasına ilişkin olup, davalı borçlu asıl kira alacağı olan 665.000.000.- TL'yi yasal otuz günlük ödeme süresi geçirildikten sonra 31.3.2003 tarihinde ödediğinden temerrüt gerçekleşmiştir. Ne var ki dava 10.2.2005 tarihinde açılmıştır. Yeni kira yılının başlamasından üç yıla yakın süre geçtikten sonra davacının önceki dönem kira paralarının ödenmemesi sebebiyle davalının temerrüde düştüğünden söz ederek tahliye davası açmasının Medeni Kanunun 2. maddesinde belirtilen objektif iyi niyet kuralıyla bağdaşmadığının kabulü gerekir. Belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü ile tahliyeye karar verilmesi hatalı olmuştur.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.

Sonuç: Kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6.10.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Değerli Yorumlarınız ve Katkılarınız için Şimdiden Teşekkür Ederim...