Sayın meslektaşım;

Sizin de bildiğiniz üzere TMK.m.595' te herhangi bir süre mevhumu söz konusu değildir. Kanun koyucu "... Vasiyetnameyi düzenleyen veya muhafaza eden görevli ya da mirasbırakanın arzusu üzerine saklayan veya başka surette ele geçiren ya da ölenin eşyası arasında bulan kimse, ölümü öğrenir öğrenmez teslim görevini yerine getirmekle yükümlüdür; aksi takdirde bu yüzden doğacak zarardan sorumludur." demektedir.

Tabi uygulamada bunun tespitinin nasıl olacağı müphem gözükse de kanaatimce şu şekilde olacaktır: Getirilen zaman öğrenilen zaman olarak kabul edilir, aksini iddia eden ispatla mükelleftir. Ancak burda somut olaya göre de hareket edilmesi taraftarıyım. Zira, dosyadan bunun geç öğrenilmesi mümkün değilse ve aradan zaman geçip de vasiyetname ortaya çıkarıldıysa burada kişi zararlardan sorumlu tutulabilmeli. Zira, tenkise konu olabilecek durumlar zuhur edebilir

Yargıtay kararlarını inceledim ancak bu konuda bir karara rastlayamadım daha ziyade "el yazılı vasiyetname" nin şekli ve geçerliliğine ilişkin kararlar mevut.

İmza ve yazı tespiti ise mahkemenin atayacağı Grafoloji uzmanları tarafından rahatlıkla tespit edilebilir.