Mesajı Okuyun
Old 04-01-2010, 13:43   #4
Tuğçe AYMEN

 
Varsayılan

5941 Sayılı Çek Kanununa m. 5/1’ e göre “Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adlî para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder. Bu davalar, çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür.” Denilmek suretiyle karşılıksız çek suçunun unsuru olarak çekin kanuni ibraz süresi içinde ibrazı koşulu getirilmiştir. Başka bir ifadeyle üzerinde yazılı bulunan keşide tarihinden önce ibraz edilmiş çekler açısından keşidecilerin cezai sorumluluğuna gidilemeyecektir. Bu çerçevede Çek kanununun yayımı tarihi itibariyle artık üzerinde yazılı bulunan kanuni ibraz tarihine göre ibraz edilmeyen çekler hakkında keşidecilerin sorumluluğu olmayacağı gibi iş bu kanunun yayımından önce açılmış bulunan cezai soruşturma ve kovuşturmalar açısından ise ceza hukukunda LEHE KANUNUN uygulanması ilkesi geçerli olacaktır. Bu çerçevede Çek kanunu yürürlüğe girmeden önce ileri keşide tarihli olup da üzerindeki yazılı tarihten önce ibraz edilmiş çekler açısından keşideciler aleyhine başlatılan cezai soruşturma ve kovuşturmalar sanığın beraati ile sonuçlanacaktır (Sayın Gürsan’ın da belirttiği gibi). Nitekim son zamanlarda bu yönde kararlar verilmiştir. Yani söz konusu kanunun başlıca uygulayıcıları olan mahkemeler sanıklar açısından BERAAT KARARI vermektedir.

Ayrıca Sayın Muhsin Koçak’ın belirttiği “yine kanunun geçici 5/1 maddesinde 31/12/2011 tarihine kadar, çekin yasal ibraz süresinden önce bankaya ibrazının geçersiz olduğuna ilişkin hükmü gereği, yasal süresinden önce 31/12/2011 tarihine kadar bankaya ibraz ile karşılıksız kalan çeklere ilişkin soruşturma ve kovuşturma açılamayacaktır.” İfadesinde karşılıksız kalan çeklere ilişkin soruşturma ve kovuşturma açılamamasının hukuki gerekçesinin geçici 1/5 değil yine yukarıda belirtildiği gibi Çek Kanunu m. 5/1 dir diye düşünüyorum. Kaldı ki geçici madde 1/5 de düzenlenen31/12/2011 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.” Hükmü ile madde 3/8’de düzenlenenÜzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihinden önce ibraz edilen çekin karşılığının Türk Ticaret Kanununun 707 nci maddesi uyarınca kısmen veya tamamen ödenmemiş olması hâlinde, bu çekle ilgili olarak hukukî takip yapılamaz. İleri düzenleme tarihli çekle ilgili olarak hukukî takip yapılabilmesi için, çekin üzerindeki düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmesi ve karşılıksızdır işlemine tabi tutulması şarttır.” Hükmünün kanun koyucular tarafından nasıl bir amaçla koyulduğunu anlamak pek mümkün değil. Her ne kadar geçici madde 1/5 ile çekte vadenin 31.12.2011’e kadar geçerli olacağı yönünde bir takım düşünceler mevcut olsa da madde 3/8 de getirilen düzenleme ile çekte vadenin sürekli hale getirildiği sonucu ortaya çıkmaktadır.