Mesajı Okuyun
Old 15-03-2007, 13:30   #5
Hekimbaşı

 
Varsayılan Ne demek gerekir ki?

Sn.Demiroğlu,

'bilimadamı' bileşik addır ve 'Adem' den gelen herkesi kapsar (bana göre her ne kadar öyle birşey olamayacaksa da). Burada bir öykünme vardır. Erkek, egemen cins; bilimle uğraşan yetkili de egemen birey; bu nedenle hepsini en uygun birleştirme yeri 'bilimadamı' olmalıdır; diye düşünmüş eskiler. Aynı biçimde 'adam' da herkesi kapsar. Ama sadece bu bağlantının ayırdında olmayanlarca 'erkek' olarak algılanır. 'Adama bak!' gibi terimler aslında 'Herife (belki de hıyara?) bak!' ın nazik söylenimi bile olabilir.

Buna rağmen; edebiyatta 'adam' sözcüğünün iki anlamda kullanıldığını görürüz. İlki, yukarıdaki anlamdadır, yani 'insanoğlu' anlamında. Bu sözcükteki 'oğul' da erkekliği ifade etmez. 'insansoyu', 'insandölü' gibi sözcükler yerine çarpıcı olmayanı seçilmiştir; hem kadını, hem erkeği ifade eder. Elbette, ifadede baskın olan cinsiyetin seçildiği de bir gerçektir; bu reddedilemez. Bugün dahi kadını örtmeye kafaya takmış insanların bulunduğu bir toplumda kadın cinsiyetinin önalmasını düşünememiş olabilirler. Bilmem kaç yıl sonra adamları (dikkat edin, erkekleri demedim, çünkü kimler bunları yaptı bilemiyoruz) idam edeceksek ve bundan bir yarar umuyorsak; diyeceğim birşey yok. İkinci anlamsa 'adı bilinmeyen erkek' dir. 'Adam sigarasını yaktı ve ufka doğru dalıp gitti ...' tümcesindeki adam artık erkektir, bunu biliriz. Çünkü bu tarif edilen işleri yaptığını görecek kadar yakınsak, cinsiyetini de biliyoruzdur. Bu bir dedektiflik romanıysa, yine de kuşku payı vermemiz gerekir; bu adam, erkek gibi giyinmiş bir kadın da olabilir. Olsun; biz olağana bakalım. Sonuçta 'adam' sözcüğü bu gibi durumlarda varsayılan olarak erkektir, ama kadın olmasına da bir engel yoktur. Gözünü sevdiğimin Türkçe' si!

Sn.Katılımcılar,

Peki; bu neden dilimizde sorun oluyor diye düşündünüz mü hiç? Ben düşündüm. Bildiğim bütün batı dillerinde ve Arapça' da nesnelerin cinsiyetleri vardır. Almanca ve Fransızca' da erkek, dişi ve cinsiyetsizlere rastlarız. İngilizce' de sadece insanlar, diğerlerinde hem insanlar, hem hayvanlar, hem de nesneler cinsiyet sahibi olurlar. Bizim dilimizde ise bu yoktur. BİZİM DİLİMİZ EN CİNSİYET DENGELİ DİLDİR. Yeryüzünde daha dengelisi de bulunmaz. Bizim anaerkil topluluklardan geliyor olmamızın bunda etkisi olduğunu bile düşünenler var.

O halde, o dillerdeki binlerce sözcük sorun olmazken neden bizde tek bir sözcük sorun oluyor? Ben söyleyeyim: kesişme noktası olan, yani her iki cinsiyete de eşlenecek alanlarda üstüne alınanlar oluyor da ondan. Peki neden alınıyorlar? 'Baymak = Dar getirmek, usandırmak, sıkmak' diye bir eylem olduğunu sandıkları için. Öyle birşey yok halbuki:

1. TDK 1983 7. baskıda veya öncesinde böyle bir eylem yok. Bu bir argo kullanım. 'içimi bayılttı' yerine 'baydı' denerek başlamış bir kullanım (sanırım bir Kemal Sunal veya Ali Poyrazoğlu filmiydi). Edilgenden ters mantıkla etkene çevirme var. Hiçbir biçimde Türkçe' nin yapısına, kurgusuna, mantığına uymuyor. Ama tuttu.

2. Yasadışı 'baymak' eyleminden 'bayan' türetilebilir. Ama 'bayan' bu durumda bir sıfat haline gelir; ad değildir. Kaldı ki; 'arkadaşımı bayan .x.', 'içimi bayan .y.', 'müdürü bayan .z.' demeniz gerekir. Neden? Çünkü 'bayan' ne kadar sevilse, gülünse de, Türkçe' nin yapısına uygun doğmamıştır. Kendi ifadesiyle; daima bir bayan, bir de bayılana ihtiyaç duyar ve kendi başına sıfatlaştırılamaz. Kendi başına sıfatlaştırılabilmesi için, eylemi yapanın -yani bayanın- ve etkilenenin -yani bayılan şeyin- bilinmez (anonim) hale getirilebilmesi gerekmektedir. 'baymak' dan 'bayan' sıfatı üretilerek bu ön koşullar yerine getirilemez.

3. Sözlükte iki seçenek vardır:
a) içini bayıltmak/kıymak
b) içine baygınlıklar çökmek
bunların ilki değil, ama ikincisi anlamına gelmektedir yasadışı 'baymak' eylemi. O kadar uzun söylemeye ne gerek var, icad edilen kullanım, (b) ile aynı etkiyi yaratıyor nasılsa diye kullanılmış, ve tutmuştur.

4. 'bayan' hitabı zamirdir; 'kadın kişi' demektir. Ne sıfat, ne ad, ne de eylemdir.

Bence bu, Türkçe' nin sabote edilmesinden başka birşey değildir. Eğer birşeye itiraz edilecekse; o da batı dillerindeki kaleme, kitaba, çiçeğe, böceğe kadar uzanan cinsiyet ayrımı olmalıdır. Tek uluslararası yaygınlığı olan ve tek bir konuda bile cinsiyet ayrımcılığı yapmayan Türkçe' ye değil. Bunu asla haketmiyor.

Saygılarımla,