Mesajı Okuyun
Old 08-10-2011, 22:23   #33
magistra175

 
Varsayılan

Vergi Usul Kanunu
Pişmanlık ve ıslah: Madde 371 – (Değişik: 23/1/2008-5728/281 md.)
Beyana dayanan vergilerde vergi ziyaı cezasını gerektiren fiilleri işleyen mükelleflerle bunların işlenişine iştirak eden diğer kişilerin kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber vermesi hâlinde, haklarında aşağıda yazılı kayıt ve şartlarla vergi ziyaı cezası kesilmez.
1. Mükellefin keyfiyeti haber verdiği tarihten önce bir muhbir tarafından her hangi resmi bir makama dilekçe ile veya şifahi beyanı tutanakla tevsik edilmek suretiyle haber verilen husus hakkında ihbarda bulunulmamış olması (Dilekçe veya tutanağın resmi kayıtlara geçirilmiş olması şarttır.).
2. Haber verme dilekçesinin yetkili memurlar tarafından mükellef nezdinde her hangi bir vergi incelemesine başlandığı veya olayın takdir komisyonuna intikal ettirildiği günden evvel (Kaçakçılık suçu teşkil eden fiillerin işlendiğinin tespitinden önce) verilmiş ve resmi kayıtlara geçirilmiş olması.
3. Hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin mükellefin haber verme dilekçesinin verildiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde tevdi olunması.
4. Eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının mükellefin keyfiyeti haber verme tarihinden başlayarak onbeş gün içinde tamamlanması veya düzeltilmesi.
5. Mükellefçe haber verilen ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla birlikte haber verme tarihinden başlayarak onbeş gün içinde ödenmesi.
Bu madde hükümleri, emlak vergisi ile ilgili olarak uygulanmaz.


Yukarıda sözü geçen tipik uyuşmazlıklar bakımından Vergi Usul Kanunun yukarıda belirtilen hükmü dolayısıyla yukarıda belirtilen 15 günlük süre içinde gerçek bedelin bildirilmesi yoluyla bu mağduriyetin giderilebileceğini düşünmekteyim. Keza her ne kadar ilk beyan edilen bedel muvazaalı olsa ve de muvazaa yapan tarafın bu muvazaayı öne süremeyeceği ilkesi geçerli olsada, bu ilkeye rağemen VUK'nda bahşedilen hak dolayısıyla belirtilen süre içinde gerçek bedelin bildirilmesi suretiyle ortaya çıkan adaletsizlik giderilebilmelidir. Bu konuda davası olan vekil arkdaşlara bu hususu dilekçelerinde belirtmelerini tavsiye eder, yargıtayında bu yönde içtihatlar çıkarmasını temenni ederim.