Mesajı Okuyun
Old 11-06-2020, 09:02   #3
BilgeD

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
Sürelerden bağımsız olarak 3091 sayılı kanunun bu kiracıya uygulanması bence hiçbir zaman mümkün değildi, zira olayın başında hukuka uygun bir kira akdi ile zilyet olmuş.

Şu anda da "işgalci" durumunda olduğu düşüncesinde değilim, imar uygulaması yapılmış olsa dahi, arsanın kendisine ilk halinde tahsis edilmiş yerde kiracılık sıfatının devam etmesine bir engel göremiyorum.

Netice olarak arsaya imar uygulaması yapılmış olması da kanunen kira sözleşmesinin fesih sebeplerinden biri değil.

Bence ancak BK genel hükümlere dayanarak tahliye yoluna gidilebilir.

Öncelikle teşekkür ediyorum.
Arsa şu an yediemin otoparkı olarak kullanılan oldukça büyük bir alan. Arsa hissedarları arasında valilik de mevcut. Valilik tarafından kiracıya gönderilen ihtarda haksız işgalin mevcut olduğu ve tahliye edilmesi gerektiğine yönelik ifadeler var. Kısaca, valilik kendi hissesinin bulunduğu yeri tahliye edecek. Belediye de yolun geçtiği kısmı hızlıca tahliye edecek ancak tamamının kullanılabilmesi için bizle birlikte toplam üç hissedara ait olan diğer parselin de tahliyesi gerekiyor. Haksız işgal bize ait parsel üzerinde de geçerli olacaktır diye düşünüyorum ancak net bir kanıya varamadığım için sizlere danışmak istedim. Saygılarımla.