Mesajı Okuyun
Old 16-10-2011, 22:11   #4
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

11.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/521
Karar: 2003/6540
Karar Tarihi: 19.06.2003


KASKO SİGORTA BEDELİNİN TAHSİLİ TALEBİ - YANGINDAN DOĞAN ARAÇ HASARI - ARAÇ SÜRÜCÜSÜNÜN ALKOLLÜ OLUŞU - YANGININ NASIL MEYDANA GELDİĞİNİN ARAŞTIRILMASI GEREĞİ - İSPAT YÜKÜ

ÖZET: Dava, yangından doğan araç hasarına ilişkin kasko sigorta bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Araçtaki yangın olayının davalıya sigortalı araç sürücüsü alkollü iken meydana geldiği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, dosyadaki delillerden, yangın olayının nasıl meydana geldiği, o sırada aracın park halinde mi, hareket halinde mi olduğu anlaşılamamaktadır. Araç sürücüsünün alkollü iken arabayı kullanmaya çalıştığı ve bu sırada zorlanmadan yangının meydana geldiğinin kabulü ise sadece varsayıma dayalıdır. Bu hususu ispat yükü davalıda olduğuna ve açıklanan husus geçerli delillerle ispat edilemediğine göre, yangın sonucunda araçta meydana gelen hasarın teminat kapsamında kaldığının kabulü gerekir.


(6762 S. K. m. 1281, 1301)

Taraflar arasında görülen davada Beyoğlu Asliye 1. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 12.12.2002 tarih ve 2002/399-3003/593 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi H. Ulus tarafından düzenlenen rapor dinlendikleri ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkiline ait ve davalı şirkete kasko poliçesi ile sigortalı aracın park halindeyken yanması dolayısıyla uğradığı hasardan doğan sigorta tazminatının ödenmediğini ileri sürerek, tazminini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, aşırı alkolün etkisiyle aracın yandığını ve zararın teminat dışında kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemenin verdiği davanın reddine dair karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce, dain ve mürteinin muvafakatinin araştırılması gerektiğine işaret edilmek suretiyle bozulduktan sonra, bozma kararına uyularak toplanan delillere göre, yangın olayının münhasıran alkol etkisi altında meydana geldiği ve teminat dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, yangından doğan araç hasarına ilişkin kasko sigorta bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Araçtaki yangın olayının davalıya sigortalı araç sürücüsü alkollü iken meydana geldiği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, dosyadaki delillerden, yangın olayının nasıl meydana geldiği, o sırada aracın park halinde mi, hareket halinde mi olduğu anlaşılamamaktadır. Araç sürücüsünün alkollü iken arabayı kullanmaya çalıştığı ve bu sırada zorlanmadan yangının meydana geldiğinin kabulü ise sadece varsayıma dayalıdır. Bu hususu ispat yükü davalıda olduğuna ve açıklanan husus geçerli delillerle ispat edilemediğine göre, yangın sonucunda araçta meydana gelen hasarın teminat kapsamında kaldığının kabulü gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.06.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


(KAYNAK: Av. Talih UYAR)


Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı


///////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////


T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2002/3064
Karar: 2002/7040
Karar Tarihi: 04.07.2002
 
KASKO S
İGORTA POLİÇESİNDEN KAYNAKLANAN ALACAĞIN TAHSİLİ İSTEMİ - TAZMİNATIN DAVACIYA ÖDENMESİNE MUVAFAKATİ OLUP OLMADIĞI - DAİN VE MÜRTEHİN SIFATI OLUP OLMADIĞI - DAVANIN AKTİF HUSUMET EHLİYETİ YOKLUĞUNDAN REDDİ GEREĞİ
ÖZET: Somut olayda, dain ve mürtehin sıfatı bulunan dava dışı İş Bankası'nın, tazminatın davacıya ödenmesine muvafakati olup olmadığı araştırılmamıştır. Bu durumda mahkemece, dain ve mürtehin sıfatı olup olmadığı araştırılmamıştır. Bu durumda mahkemece, dain ve mürtehin sıfatı olan İş Bankasının muvafakati olup olmadığının araştırılması, muvafakati sağlandığı taktirde yargılamaya devam edilerek davanın sonuçlandırılması, aksi takdirde davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir.
(6762 S. K. m. 1269, 1270)
Dava: Taraflar aras
ında görülen davada Beyoğlu Asliye 1. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 29.1.2002 tarih ve 2000/795-2002/28 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ata Durak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, müvekkiline ait aracın piknik alanında park halindeyken nedeni bilinmeyen bir şekilde tamamen yandığını, usulüne uygun müracaata rağmen hasar bedelinin davalı kasko sigorta şirketi tarafından ödenmediğini ileri sürerek, (7.750.000.000) liranın ihbar tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının aşırı alkolün etkisiyle aracın yanmasına neden olduğunu, Kasko Sigorta Poliçesi Genel Şartları A.5.5.5.maddesi uyarınca bu durumda meydana gelen hasarın teminat dışı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının aşırı alkollü iken su dolu bir çukura girip aracını buradan çıkarmak için zorladığında yangının meydana geldiği, olayın münhasıran sürücünün almış olduğu alkolün etkisi ile meydana gelmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. TTK.nun 1269.ncu maddesi uyarınca, malı rehin alan kimse sıfatıyla o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı yasanın 1270 nci maddesi hükmü gereğince bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. Böyle bir durumda, sigortalı durumda olan, rehin hakkı sahibi olduğundan sigorta şirketinden tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren, ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatini almak ve o suretle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği taktirde, tazminat istemek hakkına sahip olur. Somut olayda, dain ve mürtehin sıfatı bulunan dava dışı İş Bankası'nın, tazminatın davacıya ödenmesine muvafakati olup olmadığı araştırılmamıştır. Bu durumda mahkemece, dain ve mürtehin sıfatı olup olmadığı araştırılmamıştır. Bu durumda mahkemece, dain ve mürtehin sıfatı olan İş Bankasının muvafakati olup olmadığının araştırılması, muvafakati sağlandığı taktirde yargılamaya devam edilerek davanın sonuçlandırılması, aksi takdirde davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Yukarıda açıklanan bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin esasa ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04.07.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı


Umarım bu kararlar haklı davanızda size yol gösterici olur...
Teşekkürler...