Mesajı Okuyun
Old 30-11-2007, 12:08   #4
buketoz

 
Varsayılan

Aynı suçtan aynı durum müvekkilimin başına da geldi.Müvekkil dava kesinleştikten sonra bana geldi. Parayı süresinden sonra yatırmış idi. Savcılık ceza hapse çevrildiğinden dolayı parayı iade alın diye müvekkile yazı göndermiş. Yazılı emir yoluna başvurdum ancak o da kabul edilmedi. Yazılı emir başvurumda belirtmiş olduğum hususları işinize yarar diye aşağıda yazıyorum. Ancak yazılı emire başvursanız dahi infaz durmuyor.
1- Müvekkilim 30 yaşına gelmiş olup ailesiyle beraber yaşamamaktadır. Üniversite son sınıfta okuyan, okula yakın bir adreste arkadaşlarıyla beraber kiralık bir evde eğitimine devam eden özel günlerde ailesini ziyaret eden bir talebenin annesine yapılan tebligatın geçerliliği tartışılmalıdır. Müvekkil tebligatı kendisi almamış ve gelen para cezasından haberi olmamıştır. Bu nedenle de ödeme süresini kaçırmıştır. 5275 sayılı infaz kanununun ilgili maddelerinden ve TCK 50. maddenin lehine olan fıkralarından istifade etme şansı doğmamıştır.

2- Amaç trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek suçundan verilen 600 YTL para cezasını tahsil etmek ise, bundan sonraki verilen hukuki kararlar bu paranın tahsili için bir araç olmalıdır. 600 YTL para cezası 08.09.2006 tarihinde verilen ek kararın kesinleşme tarihi olan 29.09.2006 tarihinden 3 gün önce 26.09.2006 tarihinde ödenmiş olması cezanın yerine getirilmiş olması anlamına gelmektedir. Kesinleşme tarihi ile cezanın ödeme tarihleri hiçbir şekilde dikkate alınmamıştır.

3- Gerek 5237 sayılı kanunda gerekse 647 sayılı kanunda amir bir hüküm bulunmaktadır.

5237 s’lı yasa madde 50/3 ve 50/6 “Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla, mahkum olunan 30 gün ve daha az süreli hapis cezası ile, fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış veya 65 yaşını bitirmiş bulunanların mahkum edildiği 1 yıl veya daha az süreli hapis cezası, 1. fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.”
“Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen 30 gün içinde seçenek yaptırımın gereklerinin yerine getirilmesinin başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi halinde, hükmü veren mahkeme kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verir ve bu karar derhal infaz edilir. Bu durumda 5. fıkra hükmü uygulanmaz.

647 sayılı yasanın 2. fıkrasında farklı olarak bu karar derhal infaz edilir cümlesi yerine “yazılı ceza veya tedbirlerden birine çevrilir” bulunmaktadır.

Yasa koyucu bu maddeyi koyarken daha önce hiç suç işlememiş bir şahsın kısa süreliğine cezaevine gitmemesi için bu tedbir seçeneklerini sunmuştur. Yasanın amir hükmü bu ise parayı geç yatırmasından dolayı bu hükme aykırı olarak dönüştürme maddesinin uygulanması yasanın güttüğü amaçla bağdaşmayacaktır. Sonuç olarak hükmedilen seçenek yaptırım geç de olsa ifa edilmiş ve yasa amacına ulaşmış bulunmaktadır. Yasanın amacı bu tarz seçeneklerin konulmasından da görüleceği üzere bağcıyı dövmek değil üzüm yemektir. Müvekkilim bir suç işlemiş olmakla beraber cezasını çok zor şartlarda para bularak zaten çekmiş durumdadır. Paranın şu an iade ediliyor olması bu cezayı çekmediği anlamına gelmemektedir. Hapis cezası müvekkilim açısından 2. bir ceza olacak olup bir suçtan dolayı 2 kere cezalandırılmış olacaktır.

4- Hapis cezasının para cezasına çevrilmesi mümkün olmaz ise; Üniversite son sınıftaki bir öğrencinin mağduriyetinin giderilebilmesi için gerekirse 5275 sayılı infaz kanununun 106/10 maddesi ile TCK 50/6 maddesi gereği 50. maddedeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi mümkün olduğundan bu imkanı kullanamamasının gerekçelerini arzettiğimiz yukarıdaki açıklamalarımız doğrultusunda ve para cezasının kesinleşme tarihinden 3 gün evvel yatırılmış olmasından dolayı 50/a maddesi gereği hapse değil 50/b-c-d-e-f deki tedbirlerden birine çevrilmesinin mümkün olduğundan kararın 30 gün hapis değil 50. maddedeki tedbirlerden birine çevrilmesini talep etmekteyiz.