Mesajı Okuyun
Old 29-09-2016, 15:32   #38
Mehmet Mustafa ÖZÜNVER

 
Varsayılan Kesinleşme Bekletici Mesele Yapılmıştır.

ÖZET: Rekabeti önleyici eylemlerin tespitinden sonraki tazminat taleplerinde adli yargı görevlidir. Tazminata karar verebilmek için, ilgili anlaşma veya uygulamanın kanuna aykırı olup olmadığının saptanması zorunludur ki, bu tespitte önce Rekabet Kurulu ve kurul kararına karşı da Danıştay görevlidir.
(4054 S. K. m. 4, 6, 8, 55, 56, 57, 58) (6762 S. K. m. 56)

Dava: Taraflar arasında görülen davada İzmir Asliye 1. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 03.12.2004 gün ve 1999/1106-2004/925 s. kararın Yargıtay'ca tetkiki duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 13.06.2006 günde asıl ve birleşen davanın davacısı avukatı Aydın Zevkliler ile asıl ve birleşen davanın davalısı avukatları Volkan Alposkay ve Av. Hüseyin Erdem geldiler, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Arslan tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve bütün belgeler okunarak incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, taraflar arasında davalı Alman şirketinin ürettiği aydınlatma ürünlerinin Türkiye'de pazarlanması amacıyla temsilcilik sözleşmesi imzaladığını, müvekkilinin büyük harcamalar yaparak davalı ürünlerini tanıttığını, ancak, davalının İzmir'de mukim dava dışı Selden Şirketiyle temsilcilik sözleşmesi yaparak bu şirkete daha ucuz mal teslim ederek haksız rekabette bulunduğunu, ayrıca mal verilmeyeceği tehdidi ile müvekkilinin anılan şirketle sözleşme yapmaya zorlandığını, müvekkilinin 4054 s. Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 56 ncı maddesine göre geçersiz olan sözleşmeyi imzaladığını ve böylece davalının sözleşmeyi ihlali sebebiyle %100 daha yüksek fiyata mal temin ederek zarara uğradığını, davalı tarafından dava dışı Selden Firmasına gönderilen numune mallardan belirli sayı için bedel alınmayarak müvekkili aleyhine avantaj sağlandığını ve rekabet gücünün sınırlandırıldığını, davalının anılan Kanunun 4/a-c-d-e, 6/a-b maddelerinde tanımlanan şekilde aynı ve eşit hak-edim ve yükümlülüklere farklı uygulamalarla ayrımcılık yapıp rakip girişimciliklerin faaliyetlerini zorlaştırdığını ileri sürerek, (195.377.741.342) TL. zarardan şimdilik (41.572.913.222) TL.nin reeskont faiziyle davalıdan tahsilini, 4054 s. yasanın 58/2 nci maddesi uyarınca bu miktarın üç katını isteme hakkının saklı tutulmasını müvekkilinin imzalamaya zorlandığı sözleşmenin geçersizliğinin tespitini talep ve dava etmiş, talebin daha sonra (124.718.739.666) TL. olarak ıslah etmiştir.

Davalı vekili, gelişen iş ve ilişkilerin serbest rekabet kuralları içerisinde ve davacının serbest iradesiyle oluştuğunu, davada taraf olmayan Selden A.Ş. ile olan sözleşmenin geçersizliğinin istenemeyeceğini, Selden A.Ş.nin 4054 s. Kanun'un 4/e bendince münhasır bayilik sıfatı taşıdığını, davasını bu maddeye dayanarak dava açamayacağını savunmuştur.

Davacı vekili, birleştirilen İzmir Asliye 2. Ticaret Mahkemesi'nin 2000/743 esas s. davasında asıl davada saklı tutulan (40.236.411.624) TL.nin reeskont faiziyle davalıdan tahsilini, üç katını talep hakkını saklı tutulmasını, birleştirilen 2001/376 esas s. dava dosyasında ise ilk davada (10) milyarlık bölümü istemiyle ve fazlaya ait kısmı saklı tutulan ikinci sözleşme yılı satışının yapılamaması sebebiyle 01.04.2000 gününe kadar hesaplanan (133.544.500.000) TL.nin reeskont faiziyle davalıdan tahsilini, 4054 s. Kanun'un 58/2 maddesi gereğince tazminatın üç katına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, birleştirilen davaların da reddini savunmuştur.

Mahkemece, sunulan ve toplanan kanıtlar ile bilirkişi raporlarına dayanılarak, davalının eşit hak yükümlülük ve edimler için eşit durumdaki davacı ile dava dışı Selden .... A.Ş.ye farklı şartları uygulaması, sözleşmeden doğan yükümlülüğü bulunduğu durumda davacıya doğrudan mal vermeyi reddederek 4054 s. Kanun'un 4 üncü maddesine aykırı davrandığı, davalının davranışlarının aynı zamanda TTK. nun 56 v.d. maddelerince de haksız rekabet oluşturduğu, davacının 4054 s. Kanun'un 58/2 nci maddesine göre zararlarının üç katını isteyebileceği, tazminat hükmünde davacı tarafın kabul ettiği ve daha düşük zarar miktarlarının hesaplandığı ilk bilirkişi raporunun esas alınmak gerektiği, ilk raporda belirtilen miktar üzerinden ıslahta bulunulduğu ve temel tazminat isteği bulunmadığından davanın asıl miktarla ilgili istem ve tazminata ait ilk bilirkişi raporu arasındaki fark tutarınca davanın reddi gerektiği gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, ıslah edilen miktara ıslah gününden faiz işletilmesine, birleştirilen 2000/743 esas s. davanın (67.874.426.154)TL. 2001/376 esas s. davanın (243.856.500.000) TL. üzerinden kısmen kabulüne, bu miktarın (81.285.500.000) TL.yi, (67.874.426.154) TL.nin ise (22.624.808.719) TL.yi aşan kısımlarına ıslah gününden itibaren reeskont faizi işletilmesine karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

1- Dava ve birleştirilen davalar 4054 s. Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'dan doğan tazminat taleplerine ilişkindir. Davacı, dava dilekçelerinde ve yargılama aşamalarında, davalının eylemlerinin 4054 s. Yasanın, 4/a, c, d, e maddeleri ve 6/a, b maddelerine aykırılık oluşturduğunu, dava dışı Selden firması ile yaptığı sözleşmenin 4054 s. Yasa'nın 4 üncü maddesine aykırı olduğundan geçersiz olduğunu iddia ederek, 4054 s. Kanunun 56, 57, 58 inci maddelerine dayalı taleplerde bulunmuştur.

Mahkemece de davalının eylemlerinin 4054 s. Kanuna aykırı olduğu kabul edilerek tazminata hükmedilmiştir. Hükme dayanak yapılan 4054 s. Yasa'nın 4 üncü maddesindeki <rekabeti bozma, engelleme ya da kısıtlama niteliğindeki eylemlerin> ve aynı Yasa'nın 6 ncı maddesindeki <hakim durumun kötüye kullanılması> hallerinin varlığı halinde 4054 s. Yasa'nın 8. vd. maddelerinde ihlalin nasıl engelleneceği ve yetkili birim tespit edilmiştir. Böyle bir durumda, Rekabet Kurulu'nun harekete geçeceği 4054 s. Yasa'nın 4/-54 üncü maddelerinde Kurul'un soruşturma usulü ve kurul kararlarına karşı ancak Danıştay'a başvurulabileceği anılan Yasa'nın 55 nci maddesinde belirlenmiştir.

4054 s. Yasa'nın 57 ve 58 nci maddelerinde ise, rekabeti önleyici eylemlerin tespitinden sonraki tazminat talepleri düzenlenmiş, tazminat taleplerinde Adli Yargı görevlidir. Tazminata karar verebilmek için, ilgili anlaşma veya uygulamanın 4054 s. Yasa'ya aykırı olup olmadığının saptanması zorunludur ki, bu tespitte önce Rekabet Kurulu ve Kurul kararına karşı da Danıştay görevlidir. Bu sebeplerle mahkemece, öncelikle, davacının bu davadan önce 4054 s. Yasa'ya göre Rekabet Kurulu'na başvurup başvurmadığının araştırılması, başvurmuşsa, davalı eylemlerinin 4054 s. Yasa'ya aykırılığın tespiti yönünden, bu başvuru neticesini ve kesinleşmesini bekleyerek sonucuna göre karar vermesi, Rekabet Kurulu'na davadan önce başvurmamışsa, eldeki bu davanı Rekabet Kurulu'na başvurma olmadan dinlenemeyeceği ve henüz dava açma zamanı gelmediği nazara alınarak karar vermesi gerekirken, bu hususları yerine getirmeden işin esasına girilerek, yazılı biçimde hüküm tesisi doğru olmadığından kararın davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

2- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

Sonuç: Yukarda 1 no.lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2 no.lu bentte açıklanan sebeplerle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, takdir edilen 450.00 YTL. duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.06.2006 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)