Mesajı Okuyun
Old 12-11-2006, 03:20   #11
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Sn. muzaffererdogan
Sanırım yazılan cevapları hiç okumadan kendi düşündüğünüzü direk olarak yazmaya başlıyorsunuz. 2 no'lu mesajımda HUMK 65'i aktarmıştım ve Sn. Ergin 6 no'lu mesajda buna ilişkin bir karar da sundu. Yani yasa hükmü bu kadar açıkken nasıl olup da
Alıntı:
Yazan muzaffererdogan
Bazı özel maddelar dışında (HUMK) dahil olmak üzere yazılı şekilde yapılması gerektiğini gösteren bir madde varmıdır?
diyebildiniz. Dediğim gibi cevapları okumamanız halinde ancak mümkün olabilir. Bu da sizin tercihinizdir, bize bir şey demek düşmez. Öte yandan İnançlı muamele, vekalete benzemekle birlikte, kendine has özellikleri olan farklı bir muamele türüdür. Kişi kendi namına aldığı gayrimenkulü başkası hesabına birine devretme borcu altına girer. İnkar halinde karşı taraf haliyle ispat sıkıntısı yaşayacaktır. Vekil ise müvekkil adına ve hesabına hareket eden kişidir. Ceza Mahkemelerindeki durum ise özellikle son yıllardaki uyum yasaları vb. yenilikler neticesinde giderek yumuşayan bir anlayışla, sanığın temel insan haklarının ihlali noktasında, sanığa ek bir külfet olarak vekil tayininde vekalet aranması gerekliliği çok katı bir şekilde yapılan bir uygulama olmaktan çıkma yoluna girmiştir. Ancak, sanığın benim avukatım budur şeklindeki beyanı aynı avukatın söz konusu sanık hakkında buna istinaden mameleki bir takım işlemleri diğer makamlar nezdinde de (örneğin hukuk mahkemeleri) yapabileceği anlamına gelmez. Zaten bunun için HUMK ve CMK gibi iki farklı kanun var.