Mesajı Okuyun
Old 30-06-2011, 14:21   #8
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın AvFıratArslan,

Konu sanırım:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=55437 ? Sulh Hukuk Mahkemesi'nin gerekçesini merak ettim

Diğer taraftan:

Alıntı:
Yazan AvFıratArslan
Herkese iyi çalışmalar dilerim.

Müvekkilin güzellik merkezi ile olan ihtilafı sonucu ( epilasyonun verimli olmaması- düzgün yapılmayışı) Sulh Hukuk Mahkemesinde maddi ve manevi tazminat davası açılmıştır. Müvekkil daha önceden davasını Tüketici Mahkemesinde açmak istese de davanın sağlık ile alakalı olduğu kendisine söylenmiş ve Sulh Hukuk Mahkemelerinde açması gerektiği söylenmiştir.

Sulh Hukuk Mahkemesinde ikame edilen dava görevsizlik kararı ile sonuçlanmış; davada Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.Müvekkil görevsizlikten doğan maktu vekalet ücretini ödemiştir.

Karar kesinleştikten sonra dava dosyası tarafımızdan Tüketici Mahkemesine gönderilmiş; ve ilk celsede yine görevsizlik kararı verilmiş; davaya görevli mahkemenin Sulh Mukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiştir.

Sayın Meslektaşlarıma sormak istediğim şudur.


Müvekkilin hem sulh hukuk mahkemelerinin görevsizlik kararına ilişkin ödediği vekalet ücreti hem de ilk celse görevsizlik veren Tüketici Mahkemelerinin kararına ilşkin vekalet ücreti ödemek zorunda kalması yerinde midir?Bu durumda ne yapılabilir? Karar temyiz edilmeli midir?

Herkese şimdiden çok teşekkür ederim.

HUMK m.193: "...Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi üzerine davacının karşı tarafa görevli veya yetkili mahkemede tebligat yaptırması zorunludur.

Her iki halde kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren on gün içinde yeniden dilekçe verilmesi veya yeniden çağrı kağıdı tebliğ ettirilmesi gerekir.

Aksi takdirde dava açılmamış sayılır. Kanunda belirtilen ayrık hükümler saklıdır."

hükmü uyarınca 10 günlük süre içinde Tüketici Mahkemesi'ne başvurunun yapılıp yapılmadığını belirtmemişsiniz?

İhtimal 1- Sulh Hukuk Mahkemesinin "görevsizlik" kararı üzerine; kararın kesinleşmesinden itibaren 10 gün içinde Tüketici Mahkemesine başvurulmuş ise;
a) Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen "görevsizlik" kararı temyiz edilmeksizin kesinleştiği için işbu görevsizlik kararı Tüketici Mahkemesi'ni bağlamaz. Yani somut olayda Tüketici Mahkemesinin de görevsizlik kararı verme yetkisi vardır.

a1) Tüketici Mahkemesinin verdiği görevsizlik kararı da temyiz edilmeksizin kesinleşirse:

HUMK m.25: "...İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.

Bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca verilen merci tayini kararları ile kanun yolu incelemesi sonucunda kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar, davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar"

a2) Tüketici Mahkemesi'nin verdiği görevsizlik kararını temyiz etmeniz halinde:

HUMK m.25: "...Bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca verilen merci tayini kararları ile kanun yolu incelemesi sonucunda kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar, davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar."

İhtimal 2- Sulh Hukuk Mahkemesi'nin "görevsizlik" kararı üzerine Tüketici Mahkemesine yapılan başvuru, kararın kesinleşmesinden itibaren 10 gün içinde değildir.
HUMK m.193/4: "Aksi takdirde dava açılmamış sayılır. Kanunda belirtilen ayrık hükümler saklıdır."

Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kararı "davanın açılmamış sayılması" yönündedir. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen bu kararla;

HUMK m.425: "İki taraftan birinin vefatı, dâvanın terki gibi bir sebeple hükme iktiran etmiyen dâvalara mütaallik masarifi muhakeme tahkikat hâkimi tarafından takdir ve hükmolunur."

hükmü gereği Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen karardaki vekalet ücretini müvekkiliniz, ödemekle mükelleftir.

Bu genel açıklamalardan sonra İhtimal1'e ilişkin olarak (hocamın görüşüne katılmamakla birlikte)
Sayın Prof. Dr. Baki Kuru'nun konuyla ilgili (vekalet ücreti) görüşü:
"...usule ilişkin nihai kararla dava sona ermiyor ise, bilakis devam ediyorsa, mahkemenin, böyle bir usule ilişkin nihai kararda yargılama harç ve giderlerine kimin katlanacağı hakkında bir karar vermesine gerek yoktur; çünkü, dava henüz devam etmektedir (sonuçlanmamıştır)... mahkemenin, görevsizlik veya yetkisizlik kararı ile dava hemen sona ermez. Davacı, görevsizlik veya yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren on gün içinde görevli veya yetkili mahkemeye başvurursa, davaya devam edilir... Bu nedenle, mahkemenin görevsizlik veya yetkisizlik kararı ile birlikte davacıyı yargılama giderlerine mahkum etmemesi gerekir...

Fakat 25.04.1945 günlü İçtihadı Birleştirme Kararı(1) ile, mahkemenin, görevsizlik veya yetkisizlik kararı verirken, davacıyı yargılama giderlerine de mahkum edeceği kabul edilmiştir. Bu görüşün, HUMK'nun yukarıda açıklanan sistemine (özellikle m.425'e) aykırı olduğu ve hele 14.04.1954 günlü İçtihadı Birleştirme Kararından(2) sonra hukuki dayanağının kalmadığı kanısındayım. Ancak uygulamada, 25.04.1945 günlü İçtihadı Birleştirme Kararına dayanarak, görevsizlik veya yetkisizlik kararı ile birlikte davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine devam edilmektedir..."

(1) http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=11777
(2) http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=11776

Saygılar...