Mesajı Okuyun
Old 01-06-2010, 18:45   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Yol gösterecek karar 1

T.C.
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
E. 1980/6-349
K. 1980/419
T. 8.12.1980
• HIRSIZLIK ( Devlet Su İşlerine Ait Sulama Kanalının Beton Plakasını Kırıp Tarlasını Sulayan Sanık )
• DEVLET SU İŞLERİNE AİT SULAMA KANALININ BETON PLAKASINI KIRIP TARLASINI SULAYAN SANIK ( Hırsızlık Suçu )
• SULAMA KANALININ BETON PLAKASINI KIRIP KAÇAK YOLDAN TARLASINI SULAYAN SANIK ( Hırsızlık Suçu )
765/m.491,516
ÖZET : Devlet su işlerine ait su kanalından tarlasına su almak için kanalın beton plakasını kıran sanığın eylemi ızrar kastına değil, hırsızlık kastına yöneliktir.

DAVA : Izrar suçundan sanık Ali'nin hükümlülüğüne dair Sarıgöl Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 11.12.1979 gün ve 117/150 sayılı hüküm sanığın temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesince incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.

İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 10.6.1980 gün ve 42/95 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş, koşuluda yerine getirilmiş olduğundan dosya C.Başsavcılığının hükmün bozulması istemini bildiren 23.9.1980 gün ve 6/6137 sayılı tebliğnamesiyle Birinci başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :

KARAR : Izrar suçundan sanık Ali'nin tecziyesine ilişkin hükmü, özel dairece : Sanığın Devlet Su işlerine ait kanalın beton plakalarını kırmak suretiyle tarlasına su aldığı mahkemece oluşa ve delillere uygun surette kabul edilmiş bulunmasına, göre eyleminin TCK.nun 491/ilk maddesine giren hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması..... isabetsizliğinden bozulmuştur.

Yerel mahkemesi ise: Yargıtay'ın yerleşmiş içtihadına ve DSİ İdaresince araziye götürülen suyun, arazilerin sulanması amacı ile ve alınan ücretin de suyun karşılığı olmayıp yapılan amme hizmetine karşılık sudan istifade edenlerden alınan vergi niteliğinde bulunmasına ve TCK.nun 79. maddesi hükmüne göre sanığın eyleminin hırsızlık suçunu oluşturmadığını vs. ileri sürerek önceki hükümde direnmiştir.

Dosyaya, oluşa ve delillere göre: Devlet Su işlerine ait su kanalından tarlasına su alamayan sanık Ali, sırf tarlasını sulamak amaç ve kastı ile kanalın beton plakasını kırıp suyu tarlasına akıttığı, bu durumdan Devlet adına işletme ve bakım işlerini yürüten Alaşehir İşletme ve Bakım Mühendisliğinin haberi olmadığı, rızasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Sanığın ızrar kastı ile hareket ettiğine ilişkin kanıt ve iddia mevcut değildir. Sanığın asıl kastı tahrip değil, su alıp faydalanmaktır. Suyun alınması ise bir nizama, şarta bağlıdır. Aksine hareket eden sanığın eylemi bütünüyle hırsızlık kastına yöneliktir. Kanalın beton plakasını kırması devlete ait suyu çalmadaki eyleminin bir bölümüdür.

Bu nedenle özel daire kararı yerinde olup uyulmak gerekirken yazılı biçimde önceki hükümde direnilmesi usul ve yasaya uygun görülmediğinden sanığın temyiz itirazının kabulü ile direnme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle tebliğnamedeki isteme uygun olarak direnme hükmünün BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 8.12.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.