Mesajı Okuyun
Old 03-11-2015, 22:46   #4
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Hatta 9. HD'si bile görüşünden dönmüş.
___

T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. 2012/24441 K. 2012/33628 T. 9.10.2012

• KIDEM VE İHBAR TAZMİNATI TALEBİ ( Bozma Kararı Doğrultusunda Yapılan İncelemede Bozma Kapsamı Dışında Kalan Alacaklar Hakkında Açıkça Hüküm Kurulması Gereği - Davacının Diğer Alacak Talebi Hakkında Başka Dosya İle Hükmün Kesinleştiğinden Bahisle Karar Verilmesine Yer Olmadığına Karar Verilemeyeceği ) • BOZMA KAPSAMI DIŞINDA KALAN HUSUS ( Kapsam Dışında Kalan İşçilik Alacakları Hakkında Açıkça Hüküm Kurulması Gereği - Davacının Diğer Alacak Talebi Hakkında Başka Dosya İle Hükmün Kesinleştiğinden Bahisle Karar Verilmesine Yer Olmadığına Karar Verilemeyeceği ) • BOZMADAN SONRA ISLAH DİLEKÇESİ VERİLMESİ ( İşçilik Alacağı Talebi - Bozmadan Sonra Yapılan Yargılama Sırasında Islah Dilekçesi Verilerek Dava Konusunun Artırılamayacağı ) • ISLAH DİLEKÇESİ ( İşçilik Alacağı Talebi - Bozmadan Sonra Yapılan Yargılama Sırasında Islah Dilekçesi Verilerek Dava Konusunun Artırılamayacağı ) 1475/m.14 1086/m.84 6100/m.177

ÖZET : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı, bakiye ücret alacağı, yıllık izin ücreti, işsizlik ödeneği, fazla çalışma, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme tarafından hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan inceleme sonunda bozma kapsamı dışında kalan alacaklar hakkında açıkça hüküm kurulması gerekirken davacının diğer alacak talebine ilişkin başka bir dosya ile hükmün kesinleştiğin bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilemeyeceği gözetilmelidir. Davacı taraf bozmadan sonra yapılan yargılama sırasında ıslah dilekçesi vererek dava konusunu arttırmış ve mahkemece arttırılan miktarlar üzerinden hüküm tesis edilmiştir. Mahkemece tahkikat aşamasının tamamlanmasının ve karar verilmesinin ardından verilen bozma kararı üzerine ıslah yapılabilmesi mümkün değildir. Bu husus dikkate alınmalıdır.

DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı, bakiye ücret alacağı, yıllık izin ücreti, işsizlik ödeneği, fazla çalışma, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi U.Ocak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : A ) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatı, bakiye ücret, yıllık izin ücreti, işsizlik ödeneği, fazla çalışma, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. B ) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davanın reddini istemiştir. C ) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D ) Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir. E ) Gerekçe: 1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2.Dosyada sorun bozma üzerine verilen kararda bozma dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurulup, kurulmayacağıdır. 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının; Kararı veren mahkeme ile hakim veya hakimlerin ve tutanak katibinin ad ve soyadları ve sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa kararın hangi sıfatla verildiği, Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adresleri a.İki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışması ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep b.Hüküm sonucu ile varsa kanun yolu ve süresi c.Kararın verildiği tarih ve hakim veya hakimlerin ve tutanak katibinin imzaları Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir ( Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı ). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu nedenle bozma kararından sonrada Mahkemece HMUK.nun 388 vd. HMK.nun 297. maddelerinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde yeni bir karar verilmek zorundadır. Somut olayda; Mahkeme tarafından hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan inceleme sonunda bozma kapsamı dışında kalan alacaklar hakkında açıkça hüküm kurulması gerekirken " 4-Davacının diğer alacak talebine ilişkin mahkememizce 2006/704 esas 2008/715 karar sayılı 24.09.2008 tarihli hükmü Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2008/41572 Esas 2010/12386 Karar sayılı hükmü ile kesinleştiğinden bu taleplerle ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına," şeklinde karar verilmesi hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir. 3. Davacı taraf bozmadan sonra yapılan yargılama sırasında 05.01.2012 tarihinde ıslah dilekçesi vererek dava konusunu arttırmış ve mahkemece arttırılan miktarlar üzerinden hüküm tesis edilmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 84. ( Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 177 ) maddesinde belirtildiği üzere ıslah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Mahkemece tahkikat aşamasının tamamlanmasının ve karar verilmesinin ardından verilen bozma kararı üzerine ıslah yapılabilmesi mümkün değildir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1948 gün ve 10/3 sayılı kararında da ifade edildiği üzere Yargıtay bozma kararından sonra ıslah yapılamaz. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek bozma kararından sonra ıslah yoluyla arttırılan miktarların hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 09.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.