Mesajı Okuyun
Old 06-10-2007, 12:56   #3
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hırs
müvekkil ile karşı taraf arasında şekle aykırılık nedeni ile geçersiz bir taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılmıştır.bu sözleşmenin bir maddesinde alıcı üç ayk burada kiracı sıfatı ile oturacak kira ödeyecek ondan sonraki ay ise taşınmaz tapuda kendisine teslim edilecek denmiştir.ancak zaten baştan beri (müvekkilin haberi yok) üzerinde yüklü hacizler olan taşınmaz müvekkile devredilememiştir.şimdi ise müvekkil aleyhine ödenmeyen kira parası var denerek takip açılmış takibe tarafımızdan itiraz edilmiş ,icra mahkemesinde tahliye itiraz kaldırılmadan tahliye istenildiğinden red edilmiştir.şimdi ise karşı taraf sulh hukukta yine itirazın kaldırılmasını dahi istemeden tahliye davası açmıştır.bu durumda cevap yazacağım ve karşı tarafa yol göstermiş olacağım burada artık
bence kira ilişkisi yok ya sizce .........


1-Kira ilişkisi yok ise, müvekkilinizin taşınmazı halen işgal etmesinin haklı bir dayanağı da kalmamış demektir. Müvekkiliniz kira bedelinden kaçınmak için kiracı değilim demeyi seçiyorsa, açılan davaların reddini sağlayabilirsiniz, ancak geçen zaman sonunda açılacak fuzuli işgal davasının neticesini ise karşı yan lehine garantilersiniz.

2-"Üzerinde yüklü hacizler" olan , dolayısıyla borca batık olduğu anlaşılan malsahibi karşı yanın taşınmazı, halihazırda müvekkiliniz tarafından bila bedel işgal edilmiş oluyor, haksız mıyım? Bu durum, belki taşınmazı 3. kişilere satarak borçlarını ödeyebilmek gayretindeki borçlu mal sahibinin evini satabilme olasılığını da düşürüp, daha fazla mağdur olmasına neden oluyor, üstelik bu işgalin karşılığında bir bedel de alamıyor. Mağduriyete mağduriyet eklenmiş oluyor. Bu haksızlığı uzatabilmenin yolunu aramaktansa, uzatmadan sonlandırmayı tercih etmek gerekmez mi?

Saygılarımla...