Mesajı Okuyun
Old 30-07-2006, 17:49   #14
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Katkı-1

T.C.
YARGITAY
1. CEZA DAİRESİ
E. 2002/958
K. 2002/2613
T. 18.6.2002
• CANAVARCA HİSLERLE ADAM ÖLDÜRME ( Sanıkların Bu Hislerle Öldürme Eylemini Gerçekleştirdiklerine Dair Delil Olmaması-Gasp Suçunu İşlemek Amacıyla Öldürme Eyleminin Gerçekleştirilmesi )
• GASP ( Sanıkların Canavarca Hisle Öldürme Eylemini Gerçekleştirdiklerine Dair Delil Olmaması-Gasp Suçunu İşlemek Amacıyla Öldürme Eyleminin Gerçekleştirilmesi )
• EKSİK CEZA TAYİNİ ( Sanıkların Canavarca Hisle Öldürme Eylemini Gerçekleştirdiklerine Dair Delil Olmaması-Gasp Suçunu İşlemek Amacıyla Öldürme Eyleminin Gerçekleştirilmesi )
765/m.51,450
ÖZET : Sanıkların öldürme eylemlerinin canavarca his veya işkence ve taziple işlendiğini ortaya koyan deliller bulunmadığı, kastettikleri gasp suçunu işlemek için bu suçları gerçekleştirdikleri anlaşıldığı halde TCK.nun 450/4-7. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.

DAVA : Abdullah T'ı canavarca his saiki ile taammüden ve de mal ve paralarını almak amacıyla birlikte öldürmekten sanıklar Yetiş V. ile Bekir K, Abdullah C. ile Tacettin S.'nu canavarca his saiki ile taammüden ve de mal ve paralarını almak için ayrı ayrı öldürmekten adı geçen sanık Yetiş V'un yapılan yargılanmaları sonunda:Hükümlülüklerine ilişkin ( NEVŞEHİR ) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 19.7.2001 gün ve 27/194 sayılı hüküm re'sen temyize tabi olmakla beraber Yargıtay'ca incelenmesi C.Savcısı tarafından da istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:

KARAR : Sanıkların adam öldürme suçlarını gasp amacıyla işledikleri ve bu amaçlarını da gerçekleştirdikleri yolundaki kabule göre, haklarında gasp suçlarından dava açtırılıp birleştirilerek sonucuna göre karar verilmesi mümkün görülmüştür.

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar Yetiş V. ve Bekir K'un; adam öldürme suçlarının sübutu kabul edilmiş, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle kısmen kabul kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebepleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıkların ikrarları ile suçların sübutu ve vasfın belirlenmesi imkanı doğduğundan Cumhuriyet Savcısının takdiri indirim sebebinin uygulanmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,

Ancak; 1- Sanıkların öldürme eylemlerini gasp amacıyla ika eyledikleri Abdullah isimli maktullerden kaynaklandığını ileri sürdükleri hususların şahısları öldürüp parasını ve malını alma işini adeta meslek ittihaz eyledikleri anlaşılan sanıkların, eylemlerinin vahametini ve cezasını azaltmaya yönelik ifadeler olarak kabulünün gerekeceği cihetle kanıtların takdirinde hata edilmesi suretiyle TCK.nun 51/1. maddesinin uygulanarak eksik ceza tayini,

2- Öldürme eylemlerinin canavarca his veya işkence ve taziple işlendiğini ortaya koyan deliller bulunmadığı, kastettikleri gasp suçunu işlemek için bu suçları gerçekleştirdikleri halde TCK.nun 450/4-7. maddeler uyarınca tecziyeleri yerine yazılı şekilde suç vasfının tayininde yanılgıya düşülmesi,

3- Uygulamaya göre de, maktul Tacettin'in öldürülmesi sebebiyle verilen müebbet hapis cezasına, diğer maktullerin öldürülmesinden dolayı verilen cezaların hücre cezası olarak ilavesi yerine, bu cezaların kendi arasında, ara içtima suretiyle ceza nitelikleri değiştirilerek yeni bir işlemle yazılı şekilde hücre cezası uygulamasının kanuna aykırı bulunması,

4- Sanıklar hakkında uygulamanın ölüm cezası ile başlatılması, 17 Ekim 2001 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve T.C. Anayasası'nın 38. maddesine; "savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışında ölüm cezası verilemez" hükmünü ekleyen 4709 Sayılı Yasa ve TCY. 2/2. maddesi uyarınca,

SONUÇ : TCK. 450. maddesince verilebilecek ölüm cezalarının hukuki dayanağının kalmaması, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce ceza yasalarında yapılacak uyarlama ve değişimler çerçevesinde sanıkların öldürme suçlarıyla ilgili olarak yerel mahkemece yeniden hüküm kurulmasının zorunlu bulunması karşısında, hükümlerin C.Savcısının temyizi sebebiyle ( BOZULMASINA ) 18.6.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.