Mesajı Okuyun
Old 29-10-2013, 18:32   #8
erdemlihukukcu

 
Varsayılan

kira alacaklarında zamanaşımı süresi 5 yıldır. Bu süre istenildiği tarihten geriye doğru hesaplanır

- ECRİMİSİL BEDELİNİN HESAPLANMASI
- ECRİMİSİL DAVALARI
- ÖLÜ KİŞİ ALEYHİNE DAVA AÇILMASI
- TARAF EHLİYETİ
- ZAMANAŞIMI
__________________________________________________ __________
Yargıtay 3. HD.
E.2005/757
K.2005/909

Dava dilekçesinde 18.406.985.315 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 6.846.361.023 liranın tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalıların müşterek malik oldukları 308 ve 50 nolu parsellerin davalılar tarafından işgal edilmesi nedeniyle 1997-2001 dönemi için toplam 18.406.985.315 TL. ecrimisil bedelinin davalılardan tahsilini talep etmiştir.

Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 1997 tarihinden itibaren hesaplanan 6.846.361.023 TL. ecrimisilin ( davalı Mustafa hariç ) diğer davalılardan tahsiline karar verilmiştir.

Hükmü davalılar ve dahili davalılar vekilleri temyiz etmiştir.

Dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde iki defa keşif yapılmış ve alınan tek kişilik ve 3 kişilik bilirkişi raporlarında sırasıyla 2.482.505.830 TL ve 7.987.421.194 TL ecrimisil getirebileceği hesaplanmış, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve davalılar tarafından itiraz edilmesine rağmen ikinci bilirkişi raporunun esas alınması suretiyle hüküm kurulmuştur.

Ecrimisil kötüniyetli şagilin ödemekle sorumlu olduğu tazminat olup, en azı kira geliri, en çoğu ise tam gelir yoksunluğudur. Kira esasına göre, taşınmazların mevcut durum itibariyle kiraya verilmesi halinde getirebileceği ecrimisil bedeli hesaplanmalıdır. Bunun için öncelikle taşınmazların ilk dönemde mevcut haliyle serbest koşullarda getirebileceği kira parası rayice göre belirlenir ve sonraki yıllar için ise; ilk dönem hakkında belirlenen miktara T.E.F.E artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak koşulu ile ecrimisil bedeli rayiç değerlere göre takdir edilmelidir.

Bundan başka, davalılar vekili süresinde zamanaşımı definde bulunmasına rağmen mahkemece 5 yıldan fazla süre için ecrimisile hükmedilmiştir. Oysa 25.5.1938 tarih ve 29/10 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı uyarınca ecrimisil davaları 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Bu beş yıllık süre dava tarihinden itibaren geriye doğru hesap edilmelidir. Dava tarihi 27.12.2002 olması nedeniyle geriye doğru beş yıllık sürenin 27.12.1998 tarihinde başlaması gerekmektedir.

Bu durumda mahkemece yapılacak iş; yeniden oluşturulacak bilirkişi heyeti ile mahallinde keşif yapılarak ve taraflardan delilleri sorularak dava konusu taşınmazlar üzerindeki narenciye bahçesinin müşterek murisleri tarafından dikilip dikilmediğini araştırmak, eğer murisleri tarafından dikilip yetiştirildiği anlaşılırsa ağaçlarla birlikte aksi halde taşınmazların boş olarak kiraya verilmesi halinde ( yukarıda açıklanan usule göre ) ve geriye doğru 5 yıllık sürede dikkate alınmak suretiyle getirebileceği ecrimisil bedelini belirten rapor sonucuna göre karar verilmelidir.

Diğer bir husus da; davalılardan Mükerrem`in dava tarihi 27.12.2002`den önce 3.11.2002 tarihinde öldüğü anlaşılmasına rağmen yargılama sırasında bu davalının mirasçılarının davaya dahil edilmesi suretiyle yargılamaya devam edildiği anlaşılmaktadır. Oysa, ölmüş kişinin taraf ehliyeti olmadığından dava tarihinden önce ölmüş olan kişi adına dava açılamaz. Bu durumda açılan davanın bu kişi yönünden taraf ehliyeti yokluğundan reddi gerekirken mahkemece, mirasçıların davaya dahil edilmesi suretiyle yargılamaya devam edilip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Yukarıda belirtilen nedenlerle eksik inceleme sonucu verilen karar bozmayı gerektirmiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK`nın 428. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.2.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.