Mesajı Okuyun
Old 24-01-2007, 11:39   #1
Seyda

 
Varsayılan Sözleşmeli personelden dava

Türk Sağlık-Sen, ücretleri döner sermayeden karşılanarak istihdam edilen sözleşmeli personele ilişkin hizmet sözleşmesinin idareye tek taraflı fesih yetkisi tanıyan hükmünün yürütmesinin durdurularak iptali için Danıştay'da dava açtı.

Türk Sağlık-Sen Genel Merkezi, sözleşmeli personelin sorunlarının tespit edilerek gerekli adımların atılması amacıyla oluşturulan ''Sözleşmeli Personel Platformu''nun çalışmaları doğrultusunda girişim başlattı.

Platformun, ''iş güvencesini ihlal eden hükümler hakkında dava açılması'' yönündeki kararı doğrultusunda, Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B statüsünde görev yapan personelin hizmet sözleşmelerinin yenilenerek fiili bir durumun ortaya çıkmasını bekleyen sendika, Danıştay'da dava açtı.
Dava dilekçesinde, Ücretleri Döner Sermayeden Karşılanmak Suretiyle
İstihdam Edilen 4/B Sözleşmeli Personele İlişkin Hizmet Sözleşmesinin 9. maddesinin (d) bendinde, ''Taraflar, bir ay önceden ihbar etmek şartıyla, sebep göstermeksizin sözleşmeyi her zaman feshedebilir'' hükmünün yer aldığı anımsatıldı.

Dilekçede, ''Bu hüküm davalı idareye tek taraflı ve keyfi olarak fesih yetkisi tanıyarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B maddesine tabi olarak görev yapan üyelerimizin iş güvencesini ortadan kaldırdığından hukuka ve hakkaniyete aykırı olan ilgili hükmün iptali amacıyla işbu davayı açma zarureti hasıl olmuştur'' denildi.

Söz konusu hükümle, devlet memuru statüsünde bulunan sözleşmeli personellerin ''Devlet Memurları Kanunu'nun 18. maddesinde belirtilen kanunlarda yazılı haller dışında devlet memurunun memurluğuna son verilemez'' hükmüne riayet edilmediği, sözleşme metninde, sözleşmenin hangi hal ve şartlar altında fesih edileceğinin ayrıntılı olarak belirtilmesine rağmen idareye ayrıca keyfiyet tanınmasının hukuka aykırı olduğu savunulan dilekçede, ayrıca Anayasanın 48 ve 49, uluslararası sözleşmelerden 158 sayılı ILO sözleşmesi, Avrupa Sosyal Şartının 24. maddesi ve AB Temel Haklar Şartının 30. maddesi ile çalışanların iş güvencesinin teminat altına alındığı ifade edildi.

Dilekçede, belirtilen gerekçelerle Ücretleri Döner Sermayeden Karşılanmak Sureti ile İstihdam Edilen 4/B Sözleşmeli Personele İlişkin Hizmet Sözleşmesinin davalı idareye tek taraflı ve keyfi olarak fesih yetkisi tanıyan 9. maddesinin (d) bendinin yürütmesinin durdurularak iptaline karar verilmesi istendi.

Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, konuyla ilgili değerlendirmesinde, Sağlık Bakanlığının izlediği personel politikasının Sağlıkta Dönüşüm Projesinin bir parçası olduğunu belirtti. Kahveci, bakanlığın özellikle aynı unvana sahip, aynı fiziki mekanda ve aynı çalışma şartlarına tabi olarak görev yapan personel arasında statü farklılığı yaratarak farklı özlük haklarına sahip personel istihdam etmesinin kamu hizmetlerine ve kamu çalışanlarına bakışını ortaya koyduğunu savundu.

YENİ DAVA YOLDA

Bakanlığın statü farklılığı uygulaması ile çalışma barışını bozduğunu iddia eden Kahveci, Sağlık Bakanlığının istihdam ettiği sözleşmeli personelin iş güvencesini de elinden aldığını öne sürdü. Açtıkları dava ile sözleşmeli personellerin iş güvencesinin sağlanacağını ümit ettiklerini dile getiren Kahveci, şunları kaydetti.

''Ayrıca, eş durumu nedeni ile tayin haklarının verilmesi için sözleşmelerin bakanlık tarafından yapılması, becayiş hakkının tanınması, vatani hizmetin ve doğum izninin bitiminde göreve başlayabilme hakkının tanınması ve yüksek okul intibaklarının yapılması için yasal düzenlemelere ilişkin çalışmalarımız devam etmektedir. Bu çalışmalara paralel olarak söz konusu personelin kadroya geçirilmesi için açacağımız davanın hazırlıkları Genel Merkezimiz bünyesinde oluşturduğumuz Sözleşmeli Personel Platformu tarafından yürütülmektedir.''

(AA)
http://www.sabah.com.tr/eko98.html