Mesajı Okuyun
Old 22-11-2006, 21:02   #19
Av.Fahri ALİMOĞLU

 
Varsayılan

Sevgili Ömer;
Sanırım başına iş açtım:-))
Şimdi ben de merak ediyorum. Ayağa kalkmadığını ve yerleşik uygulamalara aykırı hareket ettiğinin duruşma tutanaklarına geçiren o mahkeme gelecek duruşmada bu konuda ne yapacak?
Kişisel görüşüm yapacak hiç bir şey olmadığını gördükleri için o konu ile ilgili kayıtlara bir daha herhangi bir şey geçmesini istemeyeceklerdir. En çok duruşmadan önce veya sonra bir iki cümle ile haklı olduğunuzu filan söyleyeceklerdir.
Artık hüküm ve yemin dışında yargılama esnasında ayağa kalkmak zorunda olmadığımızı, yasanın bize böyle bir külfet yüklemediğini b i l i y o r u z.
Gelelim konunun göz ardı edilen boyutuna.
Biz avukatların, yargılama içinde konuşurken, soru sorarken, savunma yaparken de ayağa kalkması gerekmiyor.
Sevgili meslektaşlarımın bir bölümü buna karşı çıkacaktır ama durum böyle. Konuşmak için de ayağa kalkmamız gerekmiyor.
Daha bitmedi:-))
Bunun uygulamasını da yapıyoruz biz. Muş Ağır Ceza Mahkemesinde hüküm ve yemin dışında hiç bir avukat ayağa kalkmıyor. Savunmasını da oturduğu yerden yapabiliyor, sorusunu da oturduğu yerden sorabiliyor v.s v.s
Yasa aksini söylemiyor demiyorum yasanın böyle söylediğini iddia ediyorum. Ayağa kalkmamız gerekmiyor...
Ancak her yerde Muş Ağır Ceza Mahkemesi başkanı gibi hakimlerin kendiliğinden bu ortamı oluşturmasını beklersek daha çook uzun zaman bekleriz diye düşünüyorum. Oysa her mahkemede bir tek avukat bu durumu açıklığa kavuşturabilir.
Ne önemi var ve neden bu kadar önemsiyorsun diyenler, demese bile düşünenlerin olması da ihtimal dahilinde olduğu için, nedeni açıklama ihtiyacı duyuyorum;
Hukukçular arasındaki mesafeyi bir milim dahi olsa kısaltacağına inanıyorum. Hukukçuların zenci olanları pozisyonundan bir parça daha uzaklaşabiliriz. Özellikle hakim ve savcıların yerleşik önyargılarının kırılması sağlanabilir ve son yargıya giden süreci domine etmesi engellenebilir. Esas hakkında AYAKTA savunma yapmakta iken oturdukları yerden sizi dinlememek için kendi aralarında konuşan ve daha sonra önceden hazırlandığı net olan kararı açıklayan hakimler -istisanları var elbette ve ne yazık ki istisna- belki oturduğu yerde konuşan, konuşma hakkı olan bir avukatı zaman içinde dinlemek konusunda daha istekli olabilirler. Ve bizler de kendimizi daha fazla yargılamanın tarafı gibi hissedebiliriz.Olayın küçümsenen ve bence küçümsenmesi hata olan psikoljik boyutu yani.
Saygılarımla