Mesajı Okuyun
Old 18-04-2007, 10:17   #21
av.remzi sulhan

 
Varsayılan

Özet: Şirket temsilcisinin kaşe (şirket ünvanı) altına atacağı tek imza ile şirketi borçlandırabileceği, senet üzerine atacağı ikinci imza ile şahsen borç altına gireceği

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi

I - T: 9.5.2005
E: 2005/6769
K: 2005/10069
TTK.’nun 688/7. maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını taşıması için (.... senedi tanzim edenin imzasını) ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede (sorumluluk) için sadece imzadan söz edilmiş, pul üzerinde ve açıkta birden fazla imzanın bulunması koşul olarak kabul edilmemiştir.
Somut olayda borçlu Celal Helvacı'nın belge altındaki imzayı inkar etmediği görülmektedir. Adı geçenin, senedin borçlu bölümünde ayrıca isim ve soyadı yazılı olduğuna ve şirket kaşesi üzerindeki imzadan ayrı; ikinci bir imzası bulunduğuna göre, borçtan şahsen de sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Dairemizin yeniden oluşan ve süreklilik arz eden uygulaması bu yöndedir. Uygulamada senedi imza edenin (pul üstüne ve açığa olmak üzeri iki ayrı imzasının alındığı) şeklinde teamül oluştuğu yönündeki gerekçe icra mahkemesinde tartışılamaz. O halde şikayetin reddi yerine kabulü isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü İle mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İÎK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09.05.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

II- T:27.5.2004
E:2004/9546
K: 2004/13473
TTK.nun 69O.maddesi göndermesiyle bonolarda da uygulanması gereken TTK.nun 592.madde hükmüne göre açık bono düzenlenebilir. Bu nedenle somut olayda müşteki borçlunun bonoya keşideci olarak isminin sonradan yazılmış olması bonoda imzasının bulunması karşısında bono niteliğine etkili değildir. Öte yandan bonodaki borcun doğması içjn senet üzerine atılacak tek imza yeterli olup, iki imza atmaya ilişkin yasal zorunluluk olmadığından şirket temsilcisi olarak müşteki borçlunun senet üzerinde bulunan ikinci imzasının kendi adına keşideci borçlu sıfatıyla atıldığının kabulü gerekir. Borçlu itirazında senedi şirket adına imzaladığını açıkladıktan sonra, aynı dilekçenin altına not düşülerek imza inkarında bulunması da itiraz dilekçesi içeriğine göre yerinde olmadığından mahkemece itirazın reddine karar vermek gerekirken kabulü isabetsizdir.
SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK.nun 366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27.05.2004 gününde oybirliğiylekararverildi.




III-T:18.3.2003
E:2003/7357
K: 2003/10181
Dairemiz süregelen içtihatlarında da benimsendiği üzere senet üzerindeki borçtan senedi imzalayan kişi sorumlu olup, bu sorumluluğun oluşması için tek imza yeterli olup, birden fazla imza alınması zorunlu değildir. Hal böyle olunca da; somut olayda gözlendiği gibi, senet üzerinde 4 imza olup, kooperatif yöneticilerinin kooperatifi temsilen attıkları iki imzanın dışındaki diğer imzaların kendi adlarına atılmış olduğunun kabulü gerekir. Bir başka anlatımla, senedi imzalayan muteriz iki borçlu da, kooperatiften ayrı olarak keşideci borçlu konumundadır. Merciice açıklanan nedenlerle, muteriz borçluların şikayetinin reddine karar vermek gerekir iken, kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmekle merci kararının yukarıda belirtilen nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06.05.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.