Mesajı Okuyun
Old 28-09-2017, 20:50   #6
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Dikkat

Bana enteresan gelen bir nokta da; Mahkemece verilmiş bir yargı kararının, bir başka mahkemece kafadan yok sayılıp veya daha değersiz bulunup yerine bir başka hüküm kurulması..

Başka bir örneğimiz var mı bu yönde? Benim aklıma gelmedi.

Sorun maddi veya şekli anlamda kesin hüküm teşkil edip etmemek değil.

Sonuçta hangi hakka üstünlük tanıyacaksan tanı ama özel bir mahkemece verilmiş bir yargı kararı var ve Tedbir kararları adı üstünde acilen korunmaya değer temel bir hak var olduğu için, telafisi imkansız zararların doğmasını önlemek için verilirler.

Aile mahkemesince verilmiş bir tedbir kararı varken; taşınmazın kullanılması makul ve geçerli bir sebebe dayanmıyor diyebilir miyiz? Hukuki değildir diyebilir miyiz? Bu tedbir kararına güvenerek taşınmazda güvenle kalmaya devam eden kadın ve çocuklar ne bilsin lehlerine verilen kararı daha büyük bir kararın döveceğini..Çoğu zaten hukuki yardım alamıyor, haklarından bihaber.

Düşünceme göre, haklarında bu şekilde barınma kararı verilmiş kadın ve çocuklar aleyhine açılan müdahalenin önlenmesi davalarında, tedbir kararının verilme gerekçeleri ve zaruret hali mutlaka araştırılmalıdır. Tedbir verilme koşullarının devam ettiğinin görülmesi halinde eğer taşınmaz eşin ana ve babasına aitse dava reddedilmelidir. (Burada oldukça netim, çünkü Sayın Can Doğanel'in vurguladığı biçimde trajik bir ağır kusur hali vs..yoksa dava reddedilmelidir. Somut olayın özellikleri değerlendirilebilmelidir. Tarafların gerçek iradeleri ortaya konmalıdır. Ana ve babayı üçüncü kişi olarak göremiyorum. Evlilik birliği hakkında bilgisi ve görgüsü olan kişilerdir. Davanın davalı kadını zor durumda bırakmak amacıyla kötüniyetle açıldığının belirlenmesi halinde dava reddedilmelidir.)

Malik tamamen üçüncü kişi ise; dava süresince uygun bir işgaliye bedeli karşılığında kadının ve çocukların kullanımına bırakılmasını uygun buluyorum. [Bu da nasıl bir kişidir ki, ana baba olmadığı halde iyilik yapmaktadır ve bedelsiz yararlanmaya izin vermektedir. Somut hayatta karşımıza çıkabilecek bir örnek değil gibi..]

Ancak yukarıdaki içtihat gibi taşınmazın kadını evden çıkarmak için son çare ana ve baba tarafından üçüncü bir kişiye satılması şeklinde karşımıza çıkabilir. Diye düşünüyorum.

Yoruldum, şimdilik bu kadar..