Mesajı Okuyun
Old 11-04-2012, 08:17   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Herkese iyi geceler....

sayın meslektaşlarım kavram kargaşası yaşadığım bir konuda yardımınızı bekliyorum....

Aşağıda vereceğim İçtihattaki birbirini takip eden aydan kasıt nedir.Yani dava açıldıktan sonra değişik aylarda yatırılan nafaka miktarını geniş yorumlayabilirmiyiz birbirbirini takip ediyor diyebilirmiyiz....Örneğin ödemenin biri üçüncü ayda biri beşinci ayda yapılırsa bu durumda bu tarihler birbirini takip etmiş olur mu...teşekkürler.....

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, Esas: 2009/22641, Karar: 2010/3781 İçtihat
Üyemizin Özeti
Tedbir nafakasına dair icra takibinde; borçlu, birbirini takip eden tarihlerde, hükmedilen nafaka tutarlarının tamamını kapsamayacak şekilde de olsa alacaklıya ödemelerde bulunmuşsa; sunulan belgeler işbu ödemelerinin nafakaya dair olduğu açıklamasını muhtevi olmasa da (borçlu tarafça yapılan tüm ödemelerin, açıkça alacaklı tarafça nafaka dışındaki bir alacağa ilişkin olduğu ispat edilmediği sürece) borçlu, yaptığı ödemeler nispetinde nafaka borcundan kurtulur.

(Karar Tarihi : 19.02.2010)
"Alacaklıların takibe dayanak yaptığı 09.07.2008 tarihli tedbir kararı gereğince, 04.04.2008 tarihinden itibaren takip alacaklısı kadın için aylık 2.500 TL. müşterek çocuklardan her biri için aylık 2.000 TL. tedbir nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Genel haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu bir takım ödemelerde bulunduğunu belirterek takibe itiraz etmiştir. İtirazın kaldırılması aşamasında mahkemece Dairemizin önceki içtihatları doğrultusunda inceleme yaptırılarak, ödeme belgelerinde "nafakaya ilişkindir" kaydını taşımayanlar nazara alınmayacak şekilde karar verildiği görülmektedir. Ancak Dairemizce oluşturulan yeni içtihat gereğince borçlunun somut olayda, gözlendiği gibi birbirini takip eden tarihlerde, tüm nafaka borçlarını kapsamasa dahi birtakım ödemeler yaptığı ve yaptığı bu ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair bir açıklama olmasa bile, ödenen miktar nispetinde nafaka borcundan kurtulacağına kabulü gerekmektedir. Zira işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun yaptığı ödemelerin bu borç dışında, ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olmaktadır. Kaldı ki zorunlu olsa dahi, nafaka borcu da nitelik itibarıyla temelde ahlaki bir ödemedir. Açıklanan nedenlerle Dairemizce içtihat değişikliğine gidilmiş ve az yukarıda belirlenen ilkeler kabul edilmiştir.

Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, borçlu tarafça yapılan tüm ödemelerin, açıkça alacaklı tarafça nafaka dışındaki bir alacağa ilişkin olduğu ispat edilmediği sürece, nafaka borcuna mahsuben yapıldığının kabulü gereğinden, yeniden alınacak ek rapor sonunda oluşacak duruma göre bir karar vermekten ibarettir.

KARAR : Taraf vekillerinin temyiz itirazların kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 19.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi."
Sayın av.tuğbabal;

Yargıtay 12. HD tarafından kararda vurgulanmak istenen asıl unsur, yapılan ödemelerin nafaka dışında başka bir alacağa istinaden olduğu alacaklı tarafından ispatlanmadıkça nafaka yükümlülüğü kapsamındaki ödemeler olduğunun kabulünün gerektiğidir. Yoksa ödemelerin, birbirini takip eden ardışık aylarda yapılması gibi bir mecburiyeti karardan çıkarmak zorlama yorumda bulunmak demektir. Zaten karar içeriğinde "birtakım ödemeler" şeklinde kullanılan ifadeden ve meselenin ruhundan da bu durum anlaşılmaktadır.

Saygılarımla..