Mesajı Okuyun
Old 17-05-2010, 19:51   #1
Ayşe KARHAN AKÇADAĞ

 
Varsayılan İdare Mahkemesinin (bence) ilginç bir kararı.

Değerli meslektaşlarım,

İş mahkemesinde açmış olduğum kıdem, ücret ve harcırah alacaklarına ilişkin bir davam görev yönünden reddedildi. (Müvekkil kapsam dışı personel olup esas olarak davalı ile arasında iş akdi yapılmıştı. Aynı zamanda 506 sy kanuna göre işe giriş bildirgesi verilerek çalışmaya başlamıştı. İş mahkemesi hakimi bile istemeye istemeye görevsizlik verdi, çünkü Yargıtay'ın idare mahkemesinin görevli olduğuna dair kararları mevcuttu)

Davanın görev yönünden reddi üzerine İdare Mahkemesinde tam yargı davası açtım.

Mahkemeden bugün aldığım bir tebligata göre DAVA DİLEKÇEM REDDEDİLMİŞ. Gerekçe ise aynen şöyle; "2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 4001 Sayılı Kanunla değişik 5. maddesinin 1. fıkrasında; Her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı ancak aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı da bir dilekçe ile dava açılabileceği," hükme bağlanmıştır.

Kararda devamla "Davacının dava konusu ettiği, XXX TL kıdem, XXX Tl Ücret, XXX harcırah alacağı arasında yukarıda yazılan kanun hükmünde öngörülen maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunmadığı her üç istemin ayrı ayrı dava konusu edilmesi gerektiği"...

Şimdi zaten müvekkilin fesih nedeni söz konusu alacakların ödenmemesiydi. Bu durumda gerek sebep sonuç gerekse maddi ve hukuki yönden bağlantılı olduğu aşikârdır. Ancak buna rağmen böylesi bir karar verilerek müvekkilin bir hayli mağdur edilmesine neden olunduğu kanaatindeyim.

Ayrıca herşeyden önce "usul ekonomisi" ilkesi gereğince her üç istemin tek davada görülmesi gerektiği kanaatindeyim.

Son olarak verilen kararın itiraz mercii v.s'de yok.

Sizce verilen karar ne derecede doğrudur ?

Yorum yapanlara şimdiden teşekkür ederim.