Mesajı Okuyun
Old 07-01-2011, 19:07   #2
Avukat Tekin

 
Varsayılan

Bildiğiniz gibi ortada muris muvazaası istemi olacaksa önceden baba adına olan ama sonra muvazaalı olarak devredilen bir mal varlığının söz konusu olması lazım. Baba esasında müvekkilinizden mal kaçırmak için bu gayrimenkulleri yeni eşinin üstüne yapmış olsa dahi yani ortada bir gizli bağış (ya da gizli muvazaa) var olsa dahi aşağıdaki Yargıtay kararına göre bu anlamdaki talebiniz reddedilecektir.


T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 1997/4740
K. 1997/6674
T. 20.5.1997
� GİZLİ BAĞIŞ ( Muris Muvazaası )
� SATIŞ BEDELİNİ MURİSİN ÖDEMESİ ( Muris Muvazaası )
� MURİSİN BEDELİNİ ÖDEDİĞİ TAŞINMAZ ( Muris Muvazaası )
� MİRASÇILARDAN MAL KAÇIRMAK ( Gizli Bağış )
� TENKİS ( Gizli Bağış )
� MURİS MUVAZAASI ( 3. Kişiden alınan taşınmaz )
743/m.502

ÖZET : Murisin kendi adına kayıtlı tapulu taşınmazlarına ilişkin olarak yaptığı temliki işlemler yönünden bağlayıcı olan 1.4.1974 tarih, 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının, bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur.

DAVA VE KARAR : Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan tapu iptali, tescil, tenkis davasının yapılan yargılamasında, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacılar tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; dosya incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü :

YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ KARARI:

Davada ileri sürülen iddianın içeriğine ve davalının savunmasına göre; yanlar arasındaki uyuşmazlık, murisin gerçekte bedelini bizzat ödeyip, üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği kişi ( davalı ) adına kaydettirmesi halinde 1.4.1974 tarih, 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulup bulamıyacağı noktasında toplanmaktadır.

Gerçekten, 1.4.1974 tarihli karar, konusu ve sonuç bölümü itibariyle, murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır. Somut olayda olduğu gibi bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanısıra, karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamıyacağı Hukuk Genel Kurulu�nun 30.12.1992 tarih, 586/782; 21.9.1994 tarih, 248/538; 21.12.1994 tarih, 667/856; 11.10.1995 tarih, 1995/1-608 sayılı ka-rarlarında belirtilmiş; Dairenin yargısal uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.

SONUÇ : Davanın reddine karar verilmesi değinilen ilkeler uyarınca doğrudur. Tarafların temyiz itirazlarının reddi ile hükmün açıklanan gerekçeyle ( ONANMASINA ),


Aynı bağlamda düşünülünce bir tenkis davası da açamazsınız. Ancak baba eşinden sonra ölürse, eşinin malvarlığının 1/4 ü babaya kalacağından, bu tarihten sonra babanın bu malvarlığı üzerinde yapması olası muvazaalı işlemlerin iptali yolu düşünülebilir.