Mesajı Okuyun
Old 20-06-2016, 01:17   #1
Av.Remzidikilitaş

 
Varsayılan Bir Davanin Görülmesi Için Kararlaştirilan Akdi Vekalet Sözleşmesi Ilamin Icrasinda Da Geçerli Midir?

Herkese öncelikle selam ve hürmetler...
Müvekkil ile eldeki bir davanın görülmesi için akdi vekalet sözleşmesi yapılıyor ve belli bir yüzde konuyor. Dava lehe sonuçlanıyor ve neticesinde elde edilen ilamın icrası lüzum etmektedir. Bu suretle ilam icra takibine konu edilerek karar verilen miktar davalı taraftan tahsil ediliyor.
Kafamı karıştıran husus şudur; Müvekkil ile yapılan belli bir oran içeren akdi vekalet sözleşmesinde avukatın hak ettiği miktar davanın neticesinde karar verilen miktar için ayrı, icra takibi ile elde edilen miktar için ayrı olarak iki kez mi uygulanacaktır. Mahkemenin ve icranın yasal vekalet ücretlerinin haricindeki akdi vekalet ücretlerinin akıbeti ne olacaktır.
Bana mantıklı gelmemekle birlikte; Avukatlık kanununda her iş için ayrı ayrı ücret alınır demektedir. bununla ilgili yargıtay kararı da mevcut.
Bu konuda başka Yargıtay kararı var ise paylaşırsanız sevinir.
Şimdiden teşekkürler.

Özet: Davacı avukatın aldığı ilamı herhangi bir ücret almaksızın icra takibine koyacağına ilişkin olarak herhangi bir yasal düzenleme yoktur. Aksine verdiği hizmetin karşılığını istemek onun en doğal hakkıdır. Hal böyle olunca icra Vekalet Ücreti alacağı yönünden de hesaplama yapılmalıdır. …Davacı, bu davasında davalılar vekili olarak takip ettiği Fatih 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/291 esas ve 2007/45 karar sayılı ilamını davalılara vekaleten Beyoğlu 4.İcra Müdürlüğünün 2007/5146 esas sayılı takip dosyası ile takibe koyduğunu, bu takip nedeniyle anılan dosya yönünden de ücrete hak kazındığını savunarak talepte bulunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise “ilamın icrasının ayrı bir ücrete tabi olamayacağı” gerekçesiyle vekalet ücreti hesaplaması yapılamamıştır. Oysaki davacı avukatın aldığı ilamı herhangi bir ücret almaksızın icra takibine koyacağına ilişkin olarak herhangi bir yasal düzenleme yoktur. Aksine verdiği hizmetin karşılığını istemek onun en doğal hakkıdır. Hal böyle olunca icra Vekalet Ücreti alacağı yönünden de hesaplama yapılmalı, sonucuna uygun bir karar verilmedir. Mahkemenin davacının bu yöndeki talebini tümden reddetmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Davacının gönderdiği ihtarname ile davalıları 3.11.2007 tarihi itibarıyla temerrüde düşürdüğü mahkemenin de kabulündedir. Nitekim asıl dava için hükmedilen miktara bu tarih itibarıyla faiz işletilmiştir. Davalılar dava tarihinden önce temerrüde düşürülmüş olduklarına göre ıslahla hüküm altına alınan miktara da temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmelidir. Bu yönün gözetilmemiş olması da doğru değildir. (Y. 13. HD. 23.3.2010, 2009/7865 – 2010/3737)