Mesajı Okuyun
Old 02-08-2016, 20:10   #4
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

1. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/2127

K. 2005/2729

T. 14.3.2005

• TAPU İPTALİ TESCİL ( Ehliyetsizlik ve Hile Hukuksal Nedenine Dayalı - Dosyadaki Mevcut Heyet Raporundan Ehliyetsizlik İddiasının Reddi Kararının Doğru/Ancak Hile Nedeni Üzerinde Durulmamasının Hatalı Oluşu )

• EHLİYETSİZLİK VE HİLE HUKUKSAL NEDENİ ( Tapu İptali Tescil Talebi - Dosyadaki Mevcut Heyet Raporundan Ehliyetsizlik İddiasının Reddi Kararının Doğru/Ancak Hile Nedeni Üzerinde Durulmamasının Hatalı Oluşu )

• ESASLI HATA ( Taraflardan Biri Diğer Tarafın Kasıtlı Aldatmasıyla Sözleşme Yapmaya Yöneltilmişse Hata Esaslı Olmasa Bile Aldatılan Taraf İçin Sözleşmenin Bağlayıcı Sayılamayacağı - Ehliyetsizlik ve Hile Hukuksal Nedenine Dayalı Tapu İptal ve Tescil Talebi )

818/m.28/1


ÖZET : Dava, ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı davada ehliyetsizlik yanında, hile kandırma iddiasına da yer vermiş bu hukuki sebep yönünden mahkemece bir araştırma yapılmamış üzerinde durulmamıştır. Hata da yanılma hilede yanıltma söz konusudur.B.K'nun 28/l maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Bu ilkeler gözönüne alınarak kapsamlı bir araştırma yapılması gerekir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada; Davacı, hastanede kemoterapi tedavisi gördüğü sırada davalı kızının "seni Ankara'da tedavi ettireceğim, bana evi vermen gerek" diyerek kandırdığını ağır hasta olduğundan hukuki ehliyete de haiz olmadığı bir sırada dava konusu daireyi bedelsiz olarak satış suretiyle davalıya temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescil istemiştir.
Davalı, davacıya 10 milyar ödediğini, hile olmadığını ve davacının hukuki ehliyete sahip olduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, hile olgusu yazılı delille kanıtlanamadığı, davacının hukuki ehliyete haiz olduğu saptandığına gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden davacının 2 parsel taşınmazdaki 6 nolu bağımsız bölümü 12.7.2002 tarihli akitle ve satış yoluyla davalıya temlik ettiği anlaşılmaktadır.Davacı aktin ehliyetsizlikle sakat bulunduğunu ileri sürmüşse de, akit tarihinde tasarruf ehliyetine sahip olduğu dosyada mevcut heyet raporu kapsamından anlaşıldığına göre; ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı iptal tescil isteğinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,
Ancak, davacı davada ehliyetsizlik yanında, hile kandırma iddiasına da yer vermiş bu hukuki sebep yönünden mahkemece bir araştırma yapılmamış üzerinde durulmamıştır. Bilindiği üzere; hile,genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya,özellikle sözleşme yapmaya sevketmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak,veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma hilede yanıltma söz konusudur.B.K'nun 28/l maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz.Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili ( makable Şamil )olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
Öte yandan,hile her türlü delille isbat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir.Hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
Hal böyle olunca; yukarıdaki ilkeleri kapsar biçimde araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ : Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.3.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kararlar Kazancı Yayımlarından alınmıştır.