Mesajı Okuyun
Old 10-03-2008, 16:01   #8
Av. Murat E.

 
Varsayılan

ŞÜPHELİ VEYA SANIĞIN ZORLA GETİRİLMESİ KARARI NASIL YERİNE GETİRİLİR?
m.146/4-5-6

Zorla getirmenin hangi süre içinde geçerli olacağı maddenin beşinci fıkrasında yer almıştır; ihzar belirli ölçüde zor kullanmayı gerektirebileceğinden geçerli olduğu sürenin belirlenmesi, özgürlüklerin korunması yönünden önemlidir. Esasen dördüncü fıkra, bu bakımdan diğer bir teminatı da içermektedir: İhzar edilen şüpheli veya sanık, ilke olarak derhâl, olanaklı bulunmadığı takdirde, yol süresi hariç en geç yirmidört saat içinde çağıran mercilerin önüne götürülecek ve yine derhâl sorguya çekilecek ve ifadesi alınacaktır. Yol süresi ile yirmi dört saatlik sürenin toplamı aşılmamalıdır. Bu süreyi geçiren görevlilerin, ceza sorumluluğu sözkonusu olacaktır.
Süreye gelince, beşinci fıkraya göre ihzar, getirme bakımından haklı sayılacak bir saatte başlayacak ve çağıran mercilerin sorguyu yapmaları veya ifade almaları ile sona erecektir.
Zorla getirme kararı yerine getirilemediğinde, yerine getirememe nedenleri kolluk görevlisi ve mahalle veya köy muhtarınca düzenlenecek tutanağa yazılır ve altı bu kişilerce imzalanır (m.146/6). Böylece zorla getirme yerine kişiye haber bırakıp ertesi gün adliyede bekleme, kişi gelmeyince de zorla getirme yazısının arkasına yazma uygulaması sona erecektir. Zorla getirilemeyen kişi ile ilgili bu hususun muhtar ile birlikte yazılması gerekir. Tabi ki bu durumda da kolluğun muhtardan önceden imzalanmış boş kağıt alıp üzerine doldurma uygulaması ile karşılaşılabilecektir. Bu son durum resmi evrakta sahtecilik sonucunu doğuracağından bu husus kolluğa açıklanmalıdır.
Sanığın duruşmalardan kaçması veya adresinin tespit edilememesi halinde ifadesinin temini için gıyaben tutuklanmasını düzenleyen CMUK nun 223-229 maddelerinin karşılığı olabilecek bir madde CMK da yoktur. Bu nedenle sanığın ifadesinin temini için gıyaben tutuklanması yolu artık kapanmıştır. Buna karşılık olarak CMK nun 199. maddesi uyarınca mahkeme YAKALAMA EMRİ ile sanığın getirilmesine her zaman karar verebilir. Davetiyeye rağmen sanık gelmediğinde ya da kendisine ulaşılamadığında, yani sanık kaçak durumda olduğunda, Mahkeme sanığın ifadesinin temini için CMK 199 uyarınca sanık hakkında YAKALAMA KARARI çıkarabilecektir. Yakalama kararı ile yakalanan şüpheli veya sanık ya savcılıkça serbest bırakılacak (yakalanmasına karar verilen işlemleri yapıldıktan sonra) ya da mahkemesine gönderilecektir. İlgili mahkeme ya sanığın yakalanmasına karar vermesine yol açan işlemleri yaptıktan sonra (örneğin ifadesini aldıktın sonra) serbest bırakacak ya da tutuklama veya adli kontrol kararı verecektir. Verilen bu yakalama kararı bugünkü gıyabi tutuklamaya ilişkin sonuçları doğuracaktır.
Bu bilgiler ışığında müvekkilinize uygulanması muhtemel işlemlerin, yakalama emrinden pek de farklı olmayacağı kanaatindeyim.