Mesajı Okuyun
Old 29-10-2007, 23:43   #9
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
17.Hukuk Dairesi
Esas: 2007/848
Karar: 2007/1020
Karar Tarihi: 28.03.2007
ÖZET: Davanın dayandığı maddi vakaların açıklanması tarafa ait olmakla beraber bu vakaların hukuksal vasfının değerlendirilmesi ve kabulü yargısal bir faaliyet olup hakime aittir. Mahkemece, salt iklim şartlarına bağlı buzlanmanın hizmet kusuru olarak kabulü isabetli doğru değildir.

(6762 S. K. m. 1301)
Dava: Taraflar arasındaki rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı aracın 17.01.2005 tarihinde Muş-Bingöl karayolunda yolun buzlu ve kaygan olması nedeniyle meydana gelen trafik kazasında hasarlandığını, olayda davalının 4/8 oranında kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle sigortalıya ödenen tazminattan davalının kusur oranına isabet eden 9.951.50.-YTL.'nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, yargı yolu ve yetki itirazlarında bulunmuş ve kusuru da kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, (dava dilekçesinin) görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Mahkemece davacı tarafın hizmet kusuruna dayanarak davalı aleyhine tazminat davası açtığı düşüncesiyle davaya bakmaya idari yargının görevli olduğu biçiminde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosyadaki delillere uygun düşmemektedir. Yolun buzlu ve kaygan olması, hava- soğukluğundan kaynaklanan doğal bir olaydır. Bu tür doğal olaylara karşı tedbir alınması, bir takım imkanlarla ve zamanla ilgilidir. Karayolları gibi hizmet alanı çok geniş olan bir kuruluşun havanın anında soğuması ile oluşabilen buzlanmayı bir anda giderebilmesi olanak dışıdır. Yörenin iklim şartları da buna imkan verecek gibi değildir. Araç sürücülerinin hızlarını hava ve yol şartlarına uygun biçimde ayarlamaları gerekir. Trafik kaza raporunda sürücünün hızını, hava ve yol şartlarına uygun ayarlamadığı da açıkça yazılıdır. Kaza raporunda idarenin de kusurlu olduğuna değinilmiş ise de, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün kusurunun tam izahı yapılamamıştır. Toplanan delillere göre davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün kazada kusurlu görülmesi isabetli değildir. Davanın dayandığı maddi vakaların açıklanması tarafa ait olmakla beraber bu vakaların hukuksal vasfının değerlendirilmesi ve kabulü yargısal bir faaliyet olup hakime aittir. Mahkemece, salt iklim şartlarına bağlı buzlanmanın hizmet kusuru olarak kabulü isabetli doğru değildir.
2- Kabule göre de; görevsizlikle sonuçlandırılan davada Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7. maddesi uyarınca vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği halde davalı taraf lehine fazla ücreti vekalete hükmedilmesi de doğru değildir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 28.03.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************