Mesajı Okuyun
Old 07-02-2007, 17:26   #11
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Sayın Arzu Laçin,

Aynı okulda okuyup, aynı yurtta kaldığımız ve hatta elbiselerimizi ortak giydiğimiz fakülteden arkadaşlarımızın, gün gelip yollar ayrıldığında davranışları, yaklaşımları ve hatta ileri gideyim dostluklarının farklılaştığını hep görmüşüzdür. Bu arkadaşlarımızın hepsi hakim veya savcı olmadılar. Çoğunluğu bizim gibi avukatlık yapıyor.

Farklılaşmak kişilikle ilgilidir. Yoksa makam mevkii ile asla...

Öylesine arkadaşlarımız da vardır ki hakim,savcı ya da milletvekili oldukları halde inanılmaz derecede dost, samimi ve insan oğlu insan hallerini halen devam ettirmektedirler. Dolayısıyla genelleme yapmak doğru olmaz.

Sizi çok iyi anlayabildiğimi düşünüyorum. Fakat bu bir kişilik problemidir. Asla makam mevkii meselesi değil.

Bir anekdot belki:

1995 - 2003 yılları arasında Bursa 1. Ticaret Mahkemesinde duruşmaya girenler beni teyit ederler. Bir başkan vardı, Mevcü Ergün. Duruşmalarında inanılmaz derecede hatta itiraf edeyim biraz abartılı biçimde biz avukatlara davranırdı: "Buyrun avukat Bey, rahatsız olmayın, lütfen oturun!" "Lütfen diyecekleriniz varsa bize anlatın..." "Cevap vermek isterseniz lütfen buyrun... diyen, sözlerimizi bitirdiğimizde bize teşekkür eden ve asla sözümüzü kesmeyen" bir hakimdi. Sanıyorum emekli olmuştur. O da aynı fakülteden mezun o da hakimdi. Hem de hukuk alanında Doktora yapmış bir hukukçu idi.

Demek ki olay hakimlik savcılık meselesi değil...
Saygılarımla.