Mesajı Okuyun
Old 27-11-2004, 14:14   #3
Av. Adil Giray ÇELİK

 
Varsayılan G.D:

Sevgili Meslektaşlarım, Değerli İzleyenler:

THS de yer alan konuların yargılama aşamasında çok önemli bir yeri olduğu meslektaşların ve izleyenlerin ortak değerlendirmesidir.

Sevgili Meslektaşım Alimoğlu her gün yaşadığımız ve gündeme getirilmesi gereken bir konuyu açmış. Kutluyorum.

Öncelikle G.D ile ilgili bazı yaşananları sizlerle paylaşmak isterim.

1981 yılında Stajyer Avukat iken Ankara Barosu Yazı Kurulu adına Av. Faruk Erem ile bir söyleşi yaptık. Faruk Hoca'nın anlattığı olaylardan birisi konumuzu ilgilendirmektedir.

Faruk Hoca sanık Avukatı olarak Ağır Cezada duruşmaya girer. Müdahil vekili yaşlıca bir Avukattır. Hoca sanığa ve tanıklara istediği gibi sorular yöneltmektedir. Zaman ilerledikçe müdahil Avukatının terlediğini, zorlandığını görür. Karşı taraftan hiç bir müdahale olmaması nedeniyle Hoca, tanıklara istediği soruları yöneltmektedir.

Duruşmanın sonunda Mahkeme Başkanı Gereği Düşünüldü der. Gereği Düşünüldü ifadesi bellirli yıl avukatlık yapanlar üzerinde şartlı refleks haline gelmiştir. Bu sözü duyan avukatlar hayatın her aşamasında ister istemez aniden bir irkilirler. Ve hatta aniden ayağa kalkarlar.

Faruk Hoca yerinden fırlar, ayağa kalkar. Müdahil Avukatı başı elleri arasında öylece kalakalmıştır. Başkan Avukatın duymadığını sanarak kafasını o tarafa çevirerek sözünü yüksek sesle yineler yineler. Müdahil meslektaş son bir gayretle doğrulmaya çalışır, ayağa kalkamaz. Yüz üstü kafası öndeki masaya düşer. Müdahil vekili duruşma sırasında kalp krizi geçirmekte, hayatla ölüm arasında görevini yapmaya çalışmaktadır. Mahkemeye saygısı nedeniyle Gereği Düşünüldü sözünü duyunca son bir gayretle doğrulmaya çalışır, yüzüstü masaya düşer ve orada vefat eder.

Faruk Hoca, o günkü duruşmayı, meslektaşının son nefesini verinceye kadar görevini yapma gayretini, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ sözünden sonra son bir gayretle kımıldamaya çalışıp, önündeki masaya düştüğü anı yaşamının hiç bir döneminde unutamadığını belirtmişti.