Mesajı Okuyun
Old 19-12-2015, 18:48   #67
eser_29

 
Varsayılan

Sn. Mustafa ÖZTOK Beyfendi'ye;

Önce olayı maddeler halinde özetlemeye çalışacağım ardından da sorularım olacak.
Konu çok uzun, umarım anlaşılabilir yazmış olurum.

Veya sadece soruları okuyup sorularıma cevap bulabileceğim, konuya dair okuma yapabileceğim kaynaklar hakkında tarafıma bilgi verirseniz memnun olurum.


1. XXX Noterliği 1991 tarih ve 1 yevmiye numaralı "Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi" ile Müvekkil (A)'ye 3.KİŞİ ve arkadaşları satış vaadinde bulunuyorlar.

2. XXX 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1995/ E. 1995/ K. nolu ilamı ile davacısı Müvekkil (A), davalıları taşınmaz sahipleri olan "Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesine dayalı Tapu Tescil/İptal Davası" kabul edilmiştir.

3. XXX 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1996/724E. 1998/131K. nolu ilamı ile davacısı Müvekkil (A), davalısı HAZİNE olan " Kamulaştırmasız Elatmaya Dayalı Bedel İstemli" dava kabul edilmiştir.

4. Davalı İdarenin temyiz talebi doğrultusunda Yargıtay Hukuk Dairesinin 1998 gün ve 1998/E. ve 1998/K. sayılı ilamıyla "Dava konusu taşınmaz C. ve diğer paydaşlar adına kayıtlı iken kamulaştırılmış, kamulaştırma işlemi 1977 yılında maliklere tebliğ edilmiştir. Bu tebligattan sonra paydaşlar tarafından bedel arttırma davası da açılmış, bu dava dahi sonuçlanmıştır. Kamulaştırma işlemi tebliğden itibaren yasal süre içerisinde idare mahkemesine başvurulmadığından kesinleşmiş ve davaya konu teşkil eden taşınmazın mülkiyeti tescilsiz olarak TMK' nin 633. maddesi uyarınca idareye geçmiştir. Taşınmazların kamulaştırma işleminin tebliğinden sonraki satışları Kamulaştırma Kanununun 31/b maddesi uyarınca geçerli değildir. Davaya konu teşkil eden taşınmazların tapu kaydının eski malikleri üzerinde kalmış olması, taşınmazın satışına diğer bir deyişle başka şahıslar tarafından yeniden iktisabına imkan vermez. Bu konuda açılan davanın davacılarının lehlerine tescil kararı almaları suretiyle sonuçlanması da idareyi bağlamaz. Açıklanan nedenlerle kamulaştırmasız el atmaya dayanan bedele ilişkin davanın reddine. Milli Savunma Bakanlığı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulüne, karar verilmesi gerektiği düşünülmeden aksine karar verilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle yerel mahkemenin verdiği hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

7. Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulmuş ve bozma sonrası verilen XXX 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 1998/ E. - 1998/ K. sayılı kararla müvekkil tarafından açılan "Kamulaştırmasız Elatmaya Dayalı Bedel İstemli" davanın Reddine, Bakanlık tarafından açılan "Tapu Kütüğü Tashihi" ;
a) XXX 1.Asl. Hk. 1996/ E., 1996/ K. sayılı Kamulaştırma Kn. md.17 gereği davalılar adına kayıtlı 19/120 hissenin iptali, Hazine adına tescili
b) XXX 1.Asl. Hk. 1996/ E., 1997/ K. sayılı Kamulaştırma Kn. md.17 gereği davalılar adına kayıtlı 1/120 hissenin iptali, Hazine adına tesciline karar vermiştir.

8. İnşaat Emlak Müdürlüğü'nün 1977 tarih sayılı arazi istimlak kararı ile kamulaştırmanın 53.200 m2 olarak düzenlendiği, Taşınmazın Başbakanlık Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'nün 1996 tarihli düzeltme raporu ile yüz ölçümünün 55.560,68m2 olarak düzeltildiği, buna rağmen anılan hükümle adına kayıtlı tüm hissenin iptali ile hazine adına tesciline karar verildiği, Kamulaştırma işlemi ile hazine adına tesciline karar verilen taşınmazın tamamına (55.560,68 m2) değil 53.200m2'sine ilişkin olduğu yönünde (Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nün 10/03/2011 tarihli yazısı ile) yeni delil olarak belgelendiği belirtilerek HUMK 445/1. maddesi gereğince kamulaştırma dışında hazine adına tescil edilen 2.360,68m2'lik taşınmazının tapusunun iptali ile tescili istenmiş.
Yerel Mahkemece yapılan yargılama sonucunda "Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin bozma gerekçesi ve bozmaya uyularak mahkemece verilen kararın gerekçesine göre HUMK' mm 445. maddesinde yer alan yargılamanın yenilenmesi sebeplerinden hiçbirine uymadığı ve dava konusu somut olayda, yargılamanın yenilenmesi koşullarının gerçekleşmediği" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş.

9. Karar yasal süresi içerisinde davacı asil tarafından temyiz edilmiş "Yargılamanın Yenilenmesi istemi"ne ilişkin müvekkil talebi de XXX 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011E., 2011K. sayılı ilamı ile "Mahkememizin kesinleşen 1998esas, 1998/karar sayılı dava dosyasında, dava konusu B Köyü 7 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümü Kadastro Yasası'nın 41, maddesi uyarınca 53200,00 m2 iken 55560,68 m2 olarak düzeltilmiş, yüzölçümü tashihine ilişkin belge ve kayıtlar dosyaya sunulmuş, davacı tarafından yargılamanın iadesi sebebi olarak ileri sürülen nedenler kesinleşen dava dosyasında gerek ilk derece mahkemesinde, gerekse temyiz ve karar düzeltme yasa yollarına başvurularda, davacı vekilince ileri sürülmüş, iddialar ilk derece mahkemesi ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nce değerlendirilmiştir." gerekçesi ile reddedilmiştir.
Bu karar Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2011/ E. 2012/K. nolu Yargıtay İlamı ile onanmış ve iç hukuk yolları tüketilmiştir.

10. Bunun üzerine Müvekkil (A) adına AİHM'e 2012 tarihinde başvuru yapılmış, kabul şartları bulunmadığı gerekçesi ile bu başvuru reddedilmiştir.

11. Müvekkilin malik olduğu 9 No'lu parsel ile ilgili davalı idarece yapılan kamulaştırmada müvekkile hiçbir bedel ödenmemiştir. Ayrıca müvekkil mülkiyetinde bulunan 5 nolu parselde dosya içinde bulunan ilgili belgelerden anlaşılacağı üzere 53.200m2'si hazine ve Milli Savunma Bakanlığı tarafından kamulaştırılmış, parselde kamulaştırma dışında kalan 2.360m2'si için davalı idarece hiçbir kamulaştırma işlemi yapılmamıştır. Bu miktar için müvekkile hiçbir kamulaştırma ücreti ödenmemiştir.
Müvekkil mülkiyetinde bulunan Bü Köyü'nde kâin 5 parselde kısmi kamulaştırma yapılmış, bu kısmi kamulaştırmaya müvekkilimin hiçbir itirazı olmamıştır. İtirazımız fazladan el konulan 2.360m2 içindir. Ancak müvekkile ait taşınmazlar hazine adına tescil edilmiş ve davacı müvekkile ödeme yapılmamıştır.

12. Dosyada mevcut Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nün 2011 gün ve sayılı yazısında: "Müvekkil (A) tarafından Bakanlığımıza verilen 2010 tarihli dilekçede: XXX İli, Merkez İlçe, B Köyünde bulunan 5 parsel nolu 55.560,68ın.2 yüzölçümlü taşınmazın 53.200,00ın.2 sinin kamulaştırıldığı, kalan 2.360m.2 sinin sehven Hazine adına tescil edildiği belirtilerek bu konudaki mağduriyetinin giderilmesi talep edilmiştir. Konu hakkında Milli Emlak Kontrolörü G tarafından düzenlenen 2011 tarihli ve 01 sayılı Basit Raporda: "Taşınmazın 1975 tarihinde 53.200.00 m2 olarak şahıslar adına kayıtlı olduğu ve 53.200.00 m2 üzerinden kamulaştırma bedelinin belirlendiği, Milli Savunma Bakanlığı tarafından 1977 tarihinde kamulaştırma bedeli Merice* Bankası hesabına yatırılıp bloke edilerek kamulaştırma işleminin gerçekleştirildiği; İlk etapta 53.200,00 m2 yüzölçümlü olarak 770/1600 hissesinin 1996 tarihinde Hazine adına tescil edildiği; daha sonra 1996 tarihinde Kadastro Müdürlüğü' nce tanzim edilen düzeltme raporu ile taşınmazın 55.560.68m2 olarak ölçüldüğü anlaşıldığı ve 1996 tarihinde Hâzinenin de hissedar bulunduğu şekliyle düzeltme işleminin gerçekleştirildiği. Tapu Müdürlüğünde rızaen ferağ vermemeleri nedeni ile diğer şahıslara ait hisselerin de hükmen Hazine adına tesciline karar verildiği ve taşınmazın tamamının 2007 tarihinde Hazine adına tescil edilerek Defterdarlık Makamının 2007 tarihli ve 0 sayılı onayı ile Milli Savunma Bakanlığına tahsis edildiği; Söz konusu yerin halen Milli Savunma Bakanlığı XXX Komutanlığınca kullanıldığı düzeltme işleminden sonra belirlenen 2.360.68m2 lik fazlanın Milli Savunma Bakanlığı'nca kamulaştırılmasının yapıldığına dair dosyalarda bir bilgi bulunmadığı; sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir." denmektedir.

13. Dava dosyasında evvelce mevcut olmayan ve sonradan müvekkil tarafından yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen bu yazıya göre dava konusu 735 parsel sayılı taşınmazın gerçek yüz ölçümünün 55.560,68 m2 olduğu, buna rağmen önceki yargılamalarda Yargıtay aşaması dahil tüm değerlendirmelerin 53.200.00m2 üzerinden yapıldığı, duruşma esnasında mahkemeye sunulan tapu kayıtlarında da görüleceği gibi parselin tamamının kamulaştırılmadığı, müvekkile satılan verin kamulaştırma alanı dışında kalan ve hükmen tescil kararıyla tapusunu aldığı 60/1600 ( 2.360,68 nı2 lik) hissenin kamulaştırma kararına dahil olmadığı halde bedelsiz olarak Hazine adına tescillendiği sonucu ortaya çıkmaktadır.

14. Kamulaştırma sonucunda Hazine ve Milli Savunma Bakanlığı adına tescil edilen 739 ve 735 nolu parsellerdeki müvekkil hisseleri (2.175m2 - 2360m2) kamulaştırma amacı dışında ilgili kurumlarca ticari amaçla satılmış ve bu kurumlara haksız zenginleşme sağlamıştır.

15. Müvekkil, kamulaştırılan 9 nolu parseli T.C. tapu kütüklerine inanarak güvenerek satın almıştır. Bu satın alma karşılığında para ödemiştir. Müvekkil 9 nolu parseli alırken satışa engel herhangi bir şerh bulunmadığı için satın almıştır. Yerel mahkeme kararlarında Müvekkilin satın alma işlemi gözetilmemiş ve müvekkile hiçbir bedel ödenmemiştir.

16. Davalı idarece kamulaştırılan XXX Merkez Beldesindeki 5 parseldeki 53.200m2 lik kısmına yargılama aşamasında müvekkilin itirazı olmamıştır. Müvekkilin itirazı fazladan kamulaştırılan ve müvekkilin mağduriyetine neden olan 2.360m2 lik kısma ilişkindir. Tüm yerel mahkeme dosyalarında bilirkişi raporlarında kamulaştırılan alanın 53.200m2 olduğu sabittir. Yani hazine adına kamulaştırılan miktar kısmidir (53.200 m2'dir, parselin tümü değildir), İnşaat Emlak Müdürlüğü - adlı belgeden de anlaşılacağı gibi Milli Savunma Bakanlığının kamulaştırdığı alan 53.200 m2'dir.

17. Ayrıca XXX 2. Asliye Hukuk mahkemesi 1996/ E. nolu dosyasına bilirkişiler tarafından sunulan değer takdiri raporunda da kamulaştırılan 5 nolu parselin alanının 53.200m2 olduğu görülecektir.






SORULARIM;

1. Kamulaştırmaya dair beyan/şerh "tapuya güven ilkesi"nin istisnasını oluşturur mu?

2. Tapuyu müvekkile devreden şahıslara karşı tazminat/bedel iadesi davası açılabilir mi? Zamanaşımı? Satışa engel bir kaydın bulunmaması sebebi ile bu satıştan ötürü Kamuya yönelebilir mi?

3. Bakiye 2.300 küsur m2'lik yer için müstakil olarak ne yapılabilir?

4. Sonradan yapılan m2 tashihinin geçerliliği var mı Kamu adına?

5. Kamulaştırma gerekçesi sonradan fiili durumla değiştiğinden bu Kamulaştırma işleminin iptali istenebilir mi? İstenebilirse kamulaştırma kararı bizim müvekkilden evvelki maliklerin mülkiyeti zamanında olduğundan "husumet" sıkıntısı olur mu?

6. Bir yerde duymuştum ama detayına vakıf değilim; AİHM'de Fransa'nın tarafı olduğu meşhur bir kararda; "Kamunun/Devletin kamulaştırma yolu ile zenginleşemeyeceği, kamulaştırma yapıp daha sonra amacından farklı kullanamayacağı, arsa toplama gibi hareket edemeyeceği" gibi bir ifade varmış. Bu kararın, yukarıda anlattığım olayla beraber düşündüğünüzde ne olabileceği hakkında fikriniz var mı ?