Mesajı Okuyun
Old 14-02-2007, 18:18   #2
Hekimbaşı

 
Varsayılan Uluslararası sermayeye suçüstü

Sn.Katılımcılar,

Bu kararı; uluslararası veya büyük sermayenin, küçük sermayeyi adam yerine koymama, haklarını gasbetme girişimine yakılmış bir yeşil ışık olarak görüyorum.

Gerçekten üzgünüm. Ne menem atsa, tescilinden tam 10 yıl sonra bile davaya konu olmuş.

Ferrari ne kadar tanınmış olursa olsun, TC nde tescilli değilse, başvurusu sırasında tescilli benzer marka bulunduğu taktirde, isteminin reddi gerekir. TPE doğrusunu yapmıştır. Yargıtayın TPE yi bundan sonra baskı altında veya tereddütte bırakacak bir karar almasını da doğru bulmadım açıkçası.

Tanınmış markanın 'piyasada aynı veya benzer markanın varlığından rahatsızlık duymaması' ifadesi safsatadan ibarettir. Bunun halk dilinde ifadesi, 'senin kazandığın ve devletinin korumakla yükümlü olduğu hakların bana vız gelir tırıs gider' demektir. Böyle bir uluslararası sözleşmeye nasıl imza atılır Allah aşkına?

'Avanti' markasının sahibini markasını değiştirmeye veya kullanmamaya zorlayan bir karar çıkmamasına şaşmak gerek bu durumda. İyi ki adamı cezalandırmadılar. Herhalde mal ve hizmet sınıfı farklı olduğu içindir. Aynı olsaydı, vay haline ...

Aynı gerekçenin bir öyle, bir böyle, ama hemen daima büyük sermaye ve yabancılar lehine kullanılmasını anlamak da biraz güç oluyor. Nasıl şeyse bu doktrin, neden hep büyük sermayenin tarafında acaba? Sn.Tekinalp umarım bu konuya da değinmiştir kitabında, ama ben henüz okuma şerefine nail olamadım maalesef. En kısa zamanda bulup, bu konuya değinip değinmediğine bakacağımdan emin olabilirsiniz.

Hala daha fikri haklar (patent ve marka) konusunun küreselleşmenin yeni sömürü ve baskı aracı olduğunu kabul etmek istemeyenlere atfediyorum, kaldıysa elbette.

Bu konuya doğru yaklaşımın, yeni tescil talebini yapan tarafın eski tescil sahibiyle uzlaşmaya gitmesi olduğunu düşünüyorum. Ferrari, gitsin Avanti yi o muhteşem atı kullanmaktan vazgeçirsin; gerekiyorsa satın alsın. Alamıyorsa, veya razı edemiyorsa, atı kullanma hakkını satın alsın. Yeter ki adamın hakkını gasbetmesin.

Ne yani, bizden yüzyıl önce bu işlere giriştiler diye ilelebet onların insafına mı kalacağız? Uluslararası hukuk bu mu?

Saygılarımla,