Mesajı Okuyun
Old 29-05-2009, 11:01   #27
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Saim
Sayın Av. Cengiz Aladağ,
Sayın Av. Suat Ergin,

28.05.2009, İstanbul/Türkiye

Konu : Miras şirketinin tasfiyesi...

(Sadece olay net bir şekilde ortaya konulsun diye konunun da uzmanı olduğunuz belli olduğu için; sormak ve öğrenmek istiyorum, başka bir amacım yok, cevaplayabilirseniz sevinirim):

Soru: Miras şirketi kapsamında müşterek mülkiyete çevrilip, paylaşımı kolaylaştırılabilecek nitelikte mal, hak veya alacaklar olabileceği gibi; misli olmayan, aynen taksimi kabil olmayan taşınmaz mallar da söz konusu olabilir.


1) İlk soruda olduğu gibi, bölünebilir kısmı için müşterek mülkiyete çevrim talep edildikten sonra, aynen taksimi kabil olmayan mallar için ise ayrı bir dava ile "ortaklığın giderilmesi" davası açmak mümkün ve doğru mudur?

"Elbirliği ortaklığında ortaklık; ya malın temliki veya ortaklığın dağıtılması ya da paylı mülkiyete geçilmesi ile sona erer. Paylaştırma aksine bir hüküm yoksa paylı mülkiyet hükümlerine göre yapılır. YİBK.14.3.1960,1/3 (R.G.10514)"

Mahkemeden Paylı mülkiyete geçmeyi talep etmek ile ortaklığın giderilmesi davası arasındaki farkları açıklayabilirseniz sevinirim.

Saygılarımla.

Saim bey,
Sorunuzun yanıtını bildiğinizi düşünüyorum ama konu netleşsin diye kısaca açıklayayım.
İştirak halindeki mülkiyetin (elbirliği mülkiyeti) müşterek mülkiyete (paylı mülkiyet) dönüştürülmesi davası ile ortaklığın giderilmesi davası birbirinden farklı iki davadır. Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davası, elbirliği mülkiyeti sadece mirasçılar ve ardılları arasında sözkonusu olabileceğinden, miras hukuku çerçevesinde düzenlenmiş bir davadır. Oysa ortaklığın giderilmesi davası hem elbirliği mülkiyeti hem de paylı mülkiyetin sözkonusu olduğu hallerde açılabileceğinden bir eşya hukuku davasıdır.
Forum konusu soruda olduğu gibi, bazen ortaklığın giderilmesi davası ile uğraşmadan önce, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesini talep etmek daha pratiktir. Bu talep ortak mülkiyete konu taşınmazlar için de yapılabilir. Bu bakımdan soru sahibi meslektaşımıza önce bankadaki murisin parası üzerindeki iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete (elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete) dönüştürülmesi davası açmasını, daha sonra isteniyorsa ortaklığın giderilmesini talep etmesini önerdim. Elbette tüm tereke üzerindeki ortaklığın giderilmesi de istenebilir ancak bu daha uzun sürecek, bankada örneğin faizsiz mevduatta duran para nedeniyle mirasçılar zarara uğrayacaklardır.

Konu ile ilgili iki içtihat da ekliyorum:

T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi
E:2005/903
K:2005/10610
T:24.10.2005

2004 s. Yasa m. 67
4721 s. Yasa m. 640,710/2

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin miras bırakanı S.Ç.'nin davalı bankada bulunan vadesiz hesabından hissesine düşen paranın ödenmesi için davalı bankaya müracaat ettiğini, miras hisselerinin ödenmemesi üzerine, icra takibi başlattıklarını ileri sürerek, davalının itirazının iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalı banka vekili, istenen paranın iştirak halinde mülkiyet esasına tabi bir miras hissesi olduğunu, tüm mirasçıların bankaya birlikte başvurmaları ya da iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davanın konusunun misli eşyadan sayılan para olup veraset ilamına göre payın bölünebilir olması nedeniyle davanın kısmen kabulüne, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın 4.279.631.834.- TL.'lik kısmının iptali ile bu kısma takip tarihi olan 16.6.2004 tarihinden itibaren %15 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin 4.279.631.834.- TL. üzerinden devamına, kabul edilen miktar üzerinden İİK'nın 67. maddesi uyarınca hesaplanan 1.711.854.734.- TL. icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmistir.

Dava, muris S.Ç.'nin olümü uzerine mirasçılarından sadece davacı ve ikı cocugu tarafından veraset ilamı ibraz edilerek, miras bırakana ait bankadaki paranın kendi paylarına ilişkin kısmının ödenmesi istemine ilişkindir.

Miras bırakanın davacılar dışında başka mirasçılarının da bulunduğu dosyaya sunulan veraset ilamından anlaşılmaktadır. TMK 640. maddesinde; "miras bırakanın ölümü ile birlikte paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklığın meydana geleceği, mirascıların terekeye elbirliği ile sahip olacakları, sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf edecekleri" öngorülmüştür. TMK 710/2. maddesinde ise "elbirliği mulkiyetinde ortakların belirlenmis payları olmayıp her birinin hakkının ortaklıga aıt malların tamamına yaygın olacağı" hükme bağlanmıştır.

Bu durumda, miras bırakanın davalı banka nezdindeki mevduat hesabının paylaştırılması konusunda tüm mirasçıların birlikte dava açması veya miras ortaklığına temsilci atanması yahut TMK'nın 644. maddesi uyarınca iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi gerekmektedir.

Açıklanan koşullardan hiçbiri somut olayda gerçekleşmediğinden, miras bırakanın bir kısım mirasçılarını teşkil eden davacı tarafın terekeye dahil mevduat hesabından kendi mirasçılık paylarını talep yönünden aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E:2002/5278
K:2002/6204
T:09.05.2002

Taraflar arasındaki davanın vapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

KARAR : 4722 sayılı kanunun 1.maddesi hükmü de dikkate alındığında olaya 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin uygulanması gerekir.

Mirasçılardan biri terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete donüştürülmesini talep ettiği takdirde hakim, diğer mirasçılara tebliğ yaparak tayin edeceği süre içinde onları itirazları varsa bildirmeye davet eder.

İştirak halinde mülkiyetin o mal üzerinde devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan biri tayin edilen sure içinde taksim davası acmadıgı taktırde o mal üzerinde iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete donüşmesine karar verilir. ( TKM.md.584/a ) ( md.644 ) O halde mahkemece yapılacak iş; davalıya 584/a ( 644 ) maddesindeki açıklamaları içeren davetiye tebliğ etmek, tayin edilen süre içinde dava açmadıgı takdirde dava konusu 407 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki istirak halindeki mulkiyeti kararda mırascıların paylarını da göstererek müşterek mülkiyete çevirmekten ibarettir. Bu yön gözetilmeden eksik araştırma inceleme ve yazılı gerekçe ile davanın reddi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 9.5.2002 ( Prş. )