Mesajı Okuyun
Old 12-12-2005, 17:47   #3
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Feminist Bir Ütopya Gerçekliği: Beyaz Kurdele

--------------------------------------------------------------------------------
BİA Haber Merkezi
26/11/2005 Talin SUCİYAN
--------------------------------------------------------------------------------
BİA (İstanbul) - Kanada'da başlayan erkek hareketi

Beyaz Kurdele kampanyası, 1991 yılında bir grup erkeğin Kanada'da kadınlara yönelik şiddeti kınamak için yakalarına taktıkları beyaz kurdeleyle ile başladı.

Sadece altı hafta sonra, tüm Kanada'da yüz bini aşkın erkek, yakalarına beyaz kurdele takıp, kadınlara yönelik şiddetin erkeklerin örgütlenmesiyle nasıl ortadan kaldırılabileceğine ilişkin tartışmaya başlattı.

Beyaz Kurdele, erkeklerin şiddete asla yönelmemesini, şiddetin affedilmemesini ve kadınlara yönelik şiddete erkeklerin sessiz kalmamasını amaçlıyor.

Bu amaca ulaşmak için eğitim setleri hazırlıyor ve okullarda, cemaat merkezlerinde, yerel organizasyonlarda seminerler düzenleyerek eğitim programları hayata geçiriyor ve tabii kadın örgütlerine destek veriyor.

50 ülkeye ulaşan Beyaz Kurdele Kampanyası

Kampanya devletten hiçbir maddi destek almıyor. Üyelerinin, hayır kurumlarının ve sendikaların desteğiyle ayakta duruyor.

Kampanya bugüne kadar Namibya'dan, Brezilya'ya, Hindistan'dan, Kenya'ya, Uganda'dan Çine, Arjantin'den Ermenistan'a, tüm dünyada, 50 ülkeye ulaşmış.

Örgütlenişi ise son derece özgür.

Kaufmann, her ülkede kamuoyu oluşturacak dinamikleri en iyi o ülkenin insanlarının bileceğini söylüyor haklı olarak.

Bunun için de, sadece fikrin yani erkeklerin kadına yönelik şiddete karşı örgütlenmesinin yaygınlaştırılmasını desteklemeyi amaçlayarak, kampanyanın ulaştığı ülkelerde kullanılan simgelerin farklılaştığını, kimi ülkelerde yakaya beyaz kurdele yerine; kola beyaz bir bağ bağlandığını, kimi ülkelerde kurdelenin renginin değiştirildiğini, amacın aynı kalarak yerel ihtiyaçlara göre şekillendirildiğini belirtiyor.

Erkekleri anlamak

Kadınlara yönelik şiddetin kınanması ve cezalandırılması feminist hareketin altını sürekli çizdiği bir nokta. Ama bir başka önemli nokta da bu şiddetin nedenlerini anlamak.

Burada anlamak ile meşrulaştırmak arasına kalın bir çizgi çizmek gerekiyor.

Anlamak empati kurma ve çözüm üretme sürecini başlatırken, anlamak yoluyla meşrulaştırmak elbette ki tüm çözüm ihtimallerini ortadan kaldırır.

Kaufmann erkeklerin neden şiddete yöneldiğini anlamaya yönelik yedi 'P'den bahsetti. İngilizce'de P ile başlayan bu maddelere kısaca değinelim.

Ataerkil güç (Patriarchal Power) : Kaufmann bunu, içselleştirilmiş şiddet olarak tanımlıyor ve ataerkil şiddetin erkekler arası ilişkileri de belirlediğini ve son kertede erkeğin kendi kendine karşı uyguladığı şiddetin de sebebi olduğunu söylüyor.

"Ataerkil toplumlar sadece erkeklerin kadınlar üzerindeki üstünlüğü prensibine değil aynı zamanda erkeklerarası bir hiyerarşiye de dayanır ve şiddet, toplumsal ilişkilerin her alanında ve son kertede kişinin kendi içinde de hüküm sürer " diyor.

Ayrıcalıklı Olma Hissi (The Sense of Entitlement to Privilage) : Feminist analizlerin de sıklıkla belirttiği gibi erkek uyguladığı şiddetin, ayrıcalıklı olma hissine dayandırıyor.

Bu durumda şiddet güç eşitsizliğinden değil, erkeğin bilinçli ya da çoğunlukla bilinçsiz olarak kendini ayrıcalıklı hissetmesinden kaynaklanıyor.

İzin (Permission) : Erkeklerin şiddet uygulamasının sosyal veya psikolojik sebepleri ne olursa olsun geleneklerden, bazı dini öğretilerden, sosyal normlardan, hukuksal boşluklardan beslenen örgütlü bir izinlilik hali vardır.

Erkek Gücünün Paradoksu (The Paradox of Men's Power) : Kaufmann burada erkeklerin güç deneyimlerinin çelişkilerine değiniyor.

Kurulmuş erkeklik kalıbının beklentilerinin hiçbir zaman tatmin edilemeyecek olması, kişisel yenilgilerle ya da yenilgi ihtimalleriyle birleştiğinde, şiddetin bir telafi etme yöntemi, boşluğu dolduran bir yöntem olarak ortaya çıktığını söylüyor.

Erkek Olmanın Psişik Kalkanı (The Psychic Armour of Manhood) : Feminist psikoanalistler, erkeklik modellerinin annelik, bakım - büyütme nosyonlarına yabancılaştırılması sonucu erkeklerde oluşan katı bir ego duvarına, yani kalın bir savunma kalkanının oluştuğuna dikkati çeker.

Bunun sonucu olarak empati yeteneğinin eksikliği ve yaptığı şeyin sonuçlarını hissetme ortadan kalkar. Eşine vuran bir adam bu yüzden kolayca 'ama o kadar da hızlı vurmadım' diyebilir.

Psişik Bir Düdüklü Tencere olarak Erkeklik (Masculinity as a Psychic Pressure Cooker) : Erkekler kadınlara oranla daha fazla duygularını bastırmaya, korku duyduklarında bunu belli etmemeye yönelik yetiştirilirler, bunu öğrenirler.

Bu durumda ifade edilemeyen pek çok duygu öfkeye dönüşerek ortaya çıkar, ki öfke ifadesi erkekliğin normal, meşru ifadelerinden biri sayılır.

Deneyimler (Past Experiences) : Araştırmalar şiddet görerek büyüyen kızların da erkeklerin de şiddet eğiliminin daha yüksek olduğunu ortaya çıkardı.

Erkekler her ne kadar aile içi cinsel tacize kız çocuklarının yarısı oranında maruz kalıyor olsalar da, genel olarak fiziksel şiddete kızlarla aynı oranda maruz kalmaları mümkün.

Erkekler ve savaş oyunları

Buna ek olarak pek çok erkek çocuğun savaş oyunları oynayarak, birbiriyle şiddete dayalı ilişkiler kurarak büyüdüğü de bir başka gerçek.

Micheal Kaufmann bu yedi maddeye değindikten sonra çözüm önerileri sunuyor.

* Bunlardan ilki ve en önemlisi erkekliğin, maskulinitenin yeniden tanımlanması ve bu tanımlamadan bahsedilen sosyal ve psişik tehlikelerin çıkartılması.

* Erkeklerin kadın hareketine verdikleri desteğin arttırılması ve böylelikle toplumdaki cinsiyet ilişkilerinin değişiminin sağlanması.

* Şiddet uygulayan erkeklerle çalışmaların arttırılması böylece daha fazla yeni kuşağın şiddetle büyümesinin engellenmesi.

* Erkeklerin 'Beyaz Kurdele Kampanyası' gibi kampanyalar aracılığıyla aktive edilmesi ve duygularını daha fazla ifade etme şansı bulması.

BİA Haber den alıntıdır.