Mesajı Okuyun
Old 23-04-2006, 11:55   #9
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan Kutsallik Olabİlİr Mİ ?

NE LÜTUF ve NE DE "İHSAN-I ŞAHANE" İSTEMİYORUZ ! YALNIZCA VE YALNIZCA ADALET İSTİYORUZ !

Sayın Sarıkaya size yapılan işlem insan olarak duyguları altüst etmiştir.

Ancak hukukçular olarak düşünelim ve tartışmaya çalışalım:

"Savcıların Bağımsız Çalışma Koşulları" içerikli uluslararası sözleşme uygar dünyada geçerli iken bizim ülkemiz savcılarını "memur" olarak görmek yanlıştır; Savcılar özel statülü kamu görevlileri olarak kabul edilmelidir. Bunun sonucu, YASAL MESLEK GÜVENCESİ SAĞLANMALIDIR.

Bir savcı meslektaşımızı "Meslekten Çıkarma" gibi en ağır ceza ile cezalandırmak için DENKLEŞTİRİCİ ADALET ilkesine uygun bir gerekçe açıklanabilmelidir. Kaldı ki, hukukçu olarak başka bir (ticaret, komisyonculuk, tefecilik vb.) iş yapamayacak olan meslektaşımız, ÇIKARMA kararının uzantısı olarak AVUKATLIK MESLEĞİNE DE KABUL EDİLEMEYECEKTİR. (1136 s. Avukatlık Yasası, md.5 Mesleğe kabul koşulları) Bu durumda savcının YALNIZ KENDİSİ DEĞİL AİLESİ DE CEZALANDIRILMIŞ OLACAKTIR.

NE LÜTUF ve NE DE "İHSAN-I ŞAHANE" İSTEMİYORUZ ! YALNIZCA VE YALNIZCA ADALET İSTİYORUZ !

Adil yargılama hakkı, AİHS m.6/III'te yer alıpta savcının yargılanmasını isteyen sanıklara uygulanıyor ise, SAYIN Sanık(!) SAVCILARIMIZIN CEZALANDIRILMASI SİSTEMİNDE DE ADİL YARGILAMA UYGULANMALI, en geniş savunma olanağı sağlanmalıdır.

Bu yetmez; verilecek kararın TEMYİZ İNCELEMESİ YAPILABİLMELİ ve daha ötesi ANAYASAYA AYKIRILIK İTİRAZ YOLU AÇIK OLMALIDIR.

İnsan düşlerinin büyüklüğü kadar özgür olurmuş.

Hukukçu meslektaşlara saygılarımla.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu - İstanbul Barosu
Avukat Hakları Merkezi üyesi