Mesajı Okuyun
Old 29-01-2011, 18:49   #16
Av.Selim HARTAVİ

 
Varsayılan

Sn Meslektaşlarım

Aşağıya alıntı yapmış olduğum Yargıtay İçtihadına göre söz konusu eylemin sağlık personelinin kişisel kusuruna dayandığı gerekçesiyle adli yargıda dava açılması gerektiği yönündedir.

Şu durumda genel mahkemelerde açılacak olan davada davalı olarak Sağlık Bakanlığı'na da kusursuz sorumluluk esası gözetilerek husumet yöneltilebilir mi?

Görüş ve önerileriniz için şükranlarımı sunuyorum...

T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/7439
K. 2004/8136
T. 11.10.2004
• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ( SSK Hastanesinde Görevli Hemşirece Yapılan Enjeksiyon Sonucu Cismanı Zarara Uğramak - Davaya Genel Mahkemelerde Bakılması Gereği )
• GÖREVLİ MAHKEME ( Maddi ve Manevi Tazminat/SSK Hastanesinde Görevli Hemşirece Yapılan Enjeksiyon Sonucu Cismanı Zarara Uğramak - Davaya Genel Mahkemelerde Bakılması Gereği )
• SSK HASTAHANESİNDE YANLIŞ TIBBİ MÜDAHALE NEDENİYLE OLUŞAN ZARAR ( Maddi ve Manevi Tazminat Talebi - Davaya Genel Mahkemelerde Bakılması Gereği )
• SAĞLIK HİZMETİ ( Sigortalının Çocuğunun SSK Hastanesinde Görevli Hemşirece Yapılan Enjeksiyon Sonucu Cismanı Zarara Uğraması - Maddi ve Manevi Tazminat Talebi/Görevli Mahkeme )
• HEMŞİRENİN TIBBİ MÜDAHALEDE KUSURU ( SSK Hastanesinde Görevli/Yapılan Enjeksiyon Sonucu Cismanı Zarara Uğramak - Açılan Maddi ve Manevi Tazminat Davasına Genel Mahkemelerde Bakılması Gereği )
2709/m. 129
818/m. 55
5521/m. 1
ÖZET : Dava kamu görevlisi bulunan hemşirenin hizmetten ayrılmayan hizmet içi görev kusuruna, giderek çalıştıranın haksız eylemine dayandığından, davanın yasal dayanağı belirgin olarak B.K 'nun 55 ve Anayasanın 129/5. maddesidir. Başka bir anlatımla uyuşmazlık 506 sayılı Yasadan kaynaklanmadığı gibi, 5521 sayılı Yasanın 1. maddesinin öngördüğü koşullar somut olayda oluşmadığından 1475 sayılı Yasadan da kaynaklanmadığından uyuşmazlığın çözüm yeri İş Mahkemesi olmayıp miktara göre Sulh veya Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yargıtay H.G.K.'nun 26.2.2003 gün ve 2003/21-95 E. 2003/113 K. sayılı kararı da bu yöndedir.

DAVA : Davacı, SSK Kırklareli Hastanesinde hatalı iğne yapılması nedeniyle sakat kaldığından dolayı maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Filiz Ekizoğlu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü:

KARAR : Dava nitelikçe davacının küçük oğlu E. Ö. a kurumun Kırklareli SSK hastanesinde görevli hemşire Kader K. tarafından yapılan enjeksiyon sonucu siyatik sinir lezyonu oluşturacak şekilde cismanı zarara uğramış olması nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderimine ilişkindir.

Dava kamu görevlisi bulunan hemşirenin hizmetten ayrılmayan hizmet içi görev kusuruna, giderek çalıştıranın haksız eylemine dayandığından, davanın yasal dayanağı belirgin olarak B.K.'nun 55 ve Anayasanın 129/5. maddesidir. Başka bir anlatımla uyuşmazlık 506 sayılı Yasadan kaynaklanmadığı gibi, 5521 sayılı Yasanın 1. maddesinin öngördüğü koşullar somut olayda oluşmadığından 1475 sayılı Yasadan da kaynaklanmadığından uyuşmazlığın çözüm yeri İş Mahkemesi olmayıp miktara göre Sulh veya Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yargıtay H.G.K.'nun 26.2.2003 gün ve 2003/21-95 E. 2003/113 K. sayılı kararı da bu yöndedir.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.10.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.