Mesajı Okuyun
Old 28-03-2010, 14:46   #3
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan fanarin
Sonuçta bende bir hukuk fakültesi öğrencisiyim, ama tüccar değilim. Tamam, avukat bilgisini satarak para kazanır ama bu kadar ifşa etmek pek etik gelmedi.

Sayın Aladağ'a katılıyorum.

Sayın fanarin,

Bizlere hangi düşünceler verilmişse, mesleğe başladığımda ben de ücret söylemeye inanılmaz utanırdım. Sanki hakkım olmayan bir şeyi istermişim gibi hissederdim. Bunda hukuk eğitimlerimiz sırasında verilen "Hak, adalet" kavramlarının parayla ölçülemezliği vurgusunun içimize işlemişliği olduğu kadar, almanız gereken ücreti ödememek ya da mümkün olduğunca daha azını ödeyebilmek için elinden geleni yapan müvekkillerinizin atakları da etkendi tabii. Yıllar geçtikçe şunu farkettim, adamları ben öldürmüyorum, kimseyi yaralamıyorum, tehdit eden ben değilim, kredi çekip bir güzel harcayan -Mecbur kalıp ya da hovardaca farketmez- sonra da aldığım kişi-kuruma ödemeyen ben değilim, kimsenin arsasına gidip haksız bir inşaat kondurmuyorum, karısını aldatan karı-koca ben değilim, kiralayıp sonra kirasını beğenmediğim ev benim evim değil... Ama tüm bu meselelerin sahipleri geldiğinde onları yanıtlayan, işleri için uğraşacak olan benim. Para ile dertlerini üstleniyorum. Üstlenebilmek ve aldığım parayı hak edebilmek için de yıllarca okudum, hala okuyorum. Tanımadığım falanca bey geldiğinde onu anında yanıtlayabilmek için, eğitimini aldığım konuda ayaklı kütüphane gibi yaşamak zorundayım. Elbette tüccar değilim, ama taraf hiç değilim, yalnızca vekilim.

Vekaleten yapılan işin vekalet ücreti olmasından doğal ne olabilir?

Saygılarımla...


*Ayrıca tarifesini sitesine ekleyen meslektaşımı da her kim ise, -Şayet bağlı da kalıyorsa- kutlarım.