Mesajı Okuyun
Old 26-11-2011, 18:12   #12
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Esas No:2004/14592 Karar No:2004/14678 Karar Tarihi: 30.12.2004: Dava: Dava dilekçesinde kira parasının 1.12.2003 gününden başlayarak yıllık 8.000.00.000 lira olarak olmadığı takdirde 1.12.2004 tarihinden itibaren 8.000.000.000 lira olarak tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile yıllık kira parasının net 4.500.000.000 lira olarak tespiti cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

Karar: Davada, 1.12.2003 tarihinden başlayan döneme ilişkin yıllık kira parasının tespiti istenilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile yıllık kira parasının net 4.500.000.000 TL olarak tespitine karar verilmiştir.

6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun'un 1. maddesine göre <Belediye teşkilatı olan yerlerle, iskele, liman ve istasyonlardaki musakkaf gayrimenkullerin> kiralanmaları ile ilgili ihtilaflar yasanın konusunu oluşturur.

Taraflar arasındaki 1.12.1998 başlangıç tarihli kira sözleşmesine ve dosyada mevcut bilirkişi raporuna göre, 4 katlı binanın teras katında radyo baz istasyonu için gerekli donanım ve anten direklerinin montajı için yaklaşık 8 m2 lik yer kiralanmıştır. Kiralanan yer musakkaf olmayıp, 6570 sayılı Yasaya tabi yerlerden değildir.

Buna göre taraflar arasındaki kira ilişkisi Borçlar Kanunu hükümlerine tabi olup, mahkemenin görevi HUMK.nun 1. maddesindeki genel kurala (uyuşmazlığın değerine) göre belirlenir.

Hukuk Genel Kurulu'nun 13.5.1994 tarih ve 1994/3 -174 Esas, 1994/336 K. Sayılı kararında ifade edildiği üzere dava, HUMK.nun 8. maddesinde anılan kira sözleşmesine dayanan bir kira tespiti davası olarak nitelendirilemez.
Davada tespit edilen yıllık kira parası 400.000.000 TL 'yı geçmekte olup davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.

Mahkemece, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve şimdilik diğer yönlerin incelenmesine mahal olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.12.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sayın Ekici,

Yeni HMK 2 VE 4. Maddeleri birlikte değerlendirdiğimde, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu düşünüyorum.

Saygılarımla,