Hani cımbızla laf alıp sıkıştırmaya devam etmek gibi olmasın ama, madem ki henüz öğrenmediniz niye yorum yaptınız ki )

Ankara Hukuk mezunuyum, Prof. Dr. Adnan Güriz'in bize anlattığı ve mümkün mertebe kendime düstur aldığım bir anısını aktarayım:

Sayın Güriz Almanya'nın en büyük medeni hukukçularından biriyle tren yolculuğu yapıyor. Şahıs, övgü olsun diye değil gerçekten en büyük medeni hukukçulardan. Alman Medeni kanunu ile ilgili değişikliklerde mutlaka görüşü alınan, onun ortaya koyduğu görüşler üzerine onlarca makale yazılan birisi. Tabii haliyle medeni kanun külliyen hafızasında, fıkra fıkra satır satır biliyor, çoğunun gerekçelerini de ezbere biliyor. Uzatmayayım, trende kendisini tanıyan birisi geliyor yanlarına, "değerli hocam şöyle bir sorum olacak diyor" alman medeni hukukunun temel konularından birşey soruyor. Adnan Hoca diyor ki "ilgili alman medeni kanun maddesini ben bile ezbere biliyorum, gayet basit bir soruydu". Ancak Alman Hoca sadece Adnan Güriz'e (ve dinledikten sonra elimden geldiğince bana) ilke olacak şöyle bir cevap veriyor "Kanunda cevabı olan bir konuda hukukçu hafızasına güvenip yorum yapmaz, cevap vermez, yanımda medeni kanun yok size cevap veremeyeceğim"

Saygı ve sevgilerimle