Mesajı Okuyun
Old 24-01-2007, 16:55   #11
Admin

 
Varsayılan

Bu konuyu benzer şekillerde önceden de konuştuk, önce onlara atıf yapayım, okumak isteyebilirsiniz:

Yere Göre Avukatlık
Avukatlık yapacağım şehri seçme konusunda yardım talebi

Şimdi bir de anı paylaşayım: Diğer 2 konuya yazacaktım ama bir türlü vakit bulamadım, bu defa unutmadan yazayım bari:

10 yıl kadar önce Kuşadasında tatil yaparken "hain bir arı" tarafından sokuldum. İğnesi derinin içinde kaldı ve çıkaramadım, dolayısıyla ufak bir sağlık hizmeti alma lüzumu hasıl oldu. O dönemde İstanbul'da bu tip bir hizmeti bir devlet kuruluşundan (sağlık ocağı, SSK hastahanesi vs.) almak imkansız gibiydi. Sabah 4'de sağlık ocağı önüne sıraya girip, bütün gün bekleyebilir, sonunda da pratisyen doktor tarafından "bunun için mi benim vaktimi alıyorsun, bak dışarda hastalar ölüyor!" diye azarlanabilirdiniz. Bu İstanbul'da yaşama refleksiyle ben de özel doktor aramayı düşündüm ama ne Kuşadasını tanıyordum, ne orada kimseyi tanıyordum, dolayısıyla kime gideceğimden emin olamadım. Tam bu sırada gözüm tesadüfen Kuşadası sağlık ocağına takıldı. Şimdiki yerini bilmiyorum ama o sırada tam sahilde, deniz kenarında, son derece merkezi ve turistik bir noktadaydı. En azından bir özel doktor ismi sorayım diye içeri girdim, ki bu arada saat tam 16.52'ydi (malum mesai 17'de bitiyor!). İçerde 2 doktor 3 hemşire ve 0 (yazıyla sıfır!) hasta vardı. "Herhalde öğleden sonra hasta kabul etmiyorlar, şimdi niye geldin diye azar yiyeceğiz" diye düşündüm. Daha ne olduğunu anlayamadan, bir anda hepsi başıma üşüştü ve 20 dakika içinde arının iğnesi çıkarılmış, her ihtimale karşın tetanoz iğnesi yapılmış, hiç sağlık karnesi vs. sorulmamış ve üstelik tek kuruş da ödememiş olarak sağlık ocağından çıktım. Dahası tedavinin bir kısmında mesai sona erdi, ben tamam şimdi beni burada bırakıp gidecekler derken,hiç kimse yerinden ayrılmadı ve sağlık ocağını da benimle birlikte terk ettiler.

Hikaye burada bitmiyor: Benim tedavimi yapan doktor, önlüğünü çıkardı, çekmecesinden bir olta aldı, benimle birlikte sağlık ocağından çıktı, benimle birlikte caddenin karşısına geçti ki orası deniz kenarıydı, oraya oturdu ve oltasını denize atıp balık tutmaya başladı. İşyerinden çıkması ile balık tutmaya başlaması arasında geçen süre yaklaşık 13 saniyeydi.

Yanlış hatırlamıyorsam, Kuşadası Adliyesi de sağlık ocağının oralarda bir yerlerdeydi, ve o doktoru gördükten sonra uzun süre Kuşadasına yerleşme planı yaptığımı hatırlıyorum.