Mesajı Okuyun
Old 27-07-2009, 20:34   #3
Av.muhittinköylüoğlu

 
Varsayılan

Ödeme emrinin iptaline ilişkin dava esas itibarıyla icra memurunu şikayet olduğundan mahkemeler çoğunlukla
1-şikayet eden (davacı) lehine bir ücreti vekalete hükmetmiyorlar.(bir kaç istisna gördüm)
2-muhakeme masraflarını davacının üzerinde bırakıyorlar.(Alacaklıya tahmilini hiç görmedim)
3-Duruşmasız olarak karar veriyorlar(hiç duruşma açan görmedim)
4-Kanun bir nüshasının ödeme emrine eklenmesini öngörmüşse buna dayanarak işlem yapılmasını eleştirmek ya da kınamak yanlış olur diye düşünüyorum.
5-Takip dayanağı belgenin bir nüshasının ödeme emrine ek yapılmaması bazen borçlu açısından ciddi hak kayıplarına neden olabiliyor.
Çok uç bir örnek .Bir sözleşmeye dayalı takip yapılmış.Ancak borçlu sözleşmenin içeriğini unutmuş.Ekinde görse belki zamanaşımına veya başkaca bir hakkına ilişkin bulguyu tespit edebilecek.
6-Ben bursada bir dönem avukatlık yapmıştım.Ve orada da bu tür çok sayıda dava olduğunu da biliyorum.
7-Çok sayıda avukat çalıştıran bürolara karşı bu yolun daha çok kullanıldığını da söyleyebilirim.Özellikle kredi kartı takibi yapan bürolar ekte kredi sözleşmelerini koymadıklarından onlara karşı açılıyor.
8-Ve de taksitçi işi yapan bürolara karşı onlarda çoğunlukla senet ya da sözleşme örneğini ya da aslını koymadıkları için ve bu da ciddi hak kayıplarına yol açtığı için bu tür davalar çok açılıyor.Ve de bence özellikle dikkat edilmesi lazım