Mesajı Okuyun
Old 27-02-2016, 13:07   #18
av__emrah

 
Varsayılan

T.C YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
Esas: 2015 / 1533
Karar: 2015 / 5763
Karar Tarihi: 07.04.2015

ÖZET: Kayıp-kaçak bedelinin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer almasının kanun ve yönetmeliğe aykırı bulunduğu dikkate alınarak, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.(1086 S. K. m. 440) (4628 S. K. m. 4, 12) (YHGK 21.05.2014 T. 2013/7-2454 E. 2014/679 K.)

Dava: Davacı E. Ç. ile davalı Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. aralarındaki kayıp-kaçak bedelinin iadesi davasına dair Siverek 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 03.09.2013 günlü ve 2013/405 E.- 2013/38 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 27.02.2014 günlü ve 2013/19183 E.- 2014/3060 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.


Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili dilekçesinde; davalı elektrik şirketi tarafından, dönem faturalarına kayıp-kaçak, sayaç okuma bedelleri olarak yansıtılan, fazladan ödedikleri 128.094 TL'nin davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; kayıp-kaçak, sayaç okuma bedellerinin, elektrik satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığı, söz konusu bu bedellerin kanunun kendisine verdiği yetki çerçevesinde ve kanunun temel amaçlarına uygun şekilde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlendiği; bu bedellerin belirlenmesi için alınan kurul kararının Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun bir düzenleyici işlemi olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayacağı; dağıtım şirketlerinin, kurul kararlarına aykırılık teşkil edecek herhangi bir işlemde bulunamayacakları; Elektrik Piyasası Kanununun 12. maddesi ile Kurul kararlarının Danıştay'da iptali istenebileceğinin düzenlenmiş olduğu gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiş; davacı vekili tarafından hükmün temyizi üzerine mahkemece verilen karar Dairemizin 2013/19183 Esas-2014/3060 sayılı kararı ile onanmış, davacı bu defa karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

Dava konusu uyuşmazlık, elektrik faturalarına yansıtılan kayıp kaçak bedelinin yasa ve yönetmeliklere aykırı olduğu belirtilerek bu bedelin istirdadı istemine ilişkindir. Kayıp-kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Yani kayıp-kaçak bedeli elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak bedeli oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir.

Davalı Kurum tarafından elektrik enerjisinin üretiminden, tüketicilere ulaştırılıncaya kadar oluşan elektrik eksikliği kayıp bedeli olarak; enerji nakil hatlarından çeşitli sebeplerle sayaçtan geçirilmeksizin, herhangi bir bedel ödemeden kullanılan elektrik bedeli de kaçak bedeli olarak diğer kullanıcı abonelere yansıtılmaktadır.

4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4.maddesinin 1.fıkrasında, bu Kanun ile verilen görevleri yerine getirmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun kurulduğunu belirtmiş, aynı maddenin 2.fıkrasında ise; “Kurum, tüzel kişilerin yetkili oldukları faaliyetleri ve bu faaliyetlerden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerini tanımlayan Kurul onaylı lisansların verilmesinden, işletme hakkı devri kapsamındaki mevcut sözleşmelerin bu Kanun hükümlerine göre düzenlenmesinden, piyasa performansının izlenmesinden, performans standartlarının ve dağıtım ve müşteri hizmetleri yönetmeliklerinin oluşturulmasından, tadilinden ve uygulattırılmasından, denetlenmesinden, bu Kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten, piyasa ihtiyaçlarını dikkate alarak serbest olmayan tüketicilere yapılan elektrik satışında uygulanacak fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten ve bu fiyatlarda enflasyon nedeniyle ihtiyaç duyulacak ayarlamalara ilişkin formülleri uygulamaktan ve bunların denetlenmesinden ve piyasada bu Kanuna uygun şekilde davranılmasını sağlamaktan sorumludur”; hükmüne yer verilmiştir. Madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na tüketicilere yapılacak elektrik satışlarında uygulanacak fiyatlandırmaya esas unsurları tespit etme görevi verilmiştir. Bu maddede de anlatılmak istenilen hususun 1 kw elektrik enerjisinin tüketicilere ulaşıncaya kadarki maliyet ve kar payı olup, yoksa Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na sınırsız bir fiyatlandırma unsuru belirleme yetkisi ve görevi vermediği açıktır. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu bu maddeye dayanarak 11.08.2002 gün ve 24843 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ” yayımlamış ve lisans sahibi şirketlerde bu tebliğe uygun olarak tüketiciden kayıp-kaçak bedeli adı altında bedel tahsil etmişlerdir. Ancak yukarıda açıklandığı üzere tebliğin dayanağı olan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4.maddesinde, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’na sınırsız bir fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmemiştir.

Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmamaktadır.

Hem bu hal, parasını her halükarda tahsil eden davalı Kurum’un çağın teknik gelişmelerine ayak uydurmasına engel olur, yani davalı kendi teknik alt ve üst yapısını yenileme ihtiyacı duymayacağı gibi; elektriği hırsızlamak suretiyle kullanan kişilere karşı önlem alma ve takip etmek için gerekli girişimlerde de bulunmasını engeller. Oysa ki, elektrik kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme veya hırsızı takip edip, bedeli ondan tahsil etme görevi de bizzat enerjinin sahibi bulunan davalıya aittir.

Bununla birlikte, tüketici olan vatandaşın faturalara yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin hangi miktarda olduğunun apaçık denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, yani şeffaflık hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır.

Bu itibarla; Dosyadaki yazılara, kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle HGK.nun aynı konuya ilişkin 21.05.2014 günlü ve 2013/7-2454 E. 2014/679 K. sayılı kararına göre, kayıp-kaçak bedelinin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer almasının kanun ve yönetmeliğe aykırı bulunduğu dikkate alınarak, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.

Ne var ki; mahkeme kararının bu gerekçelerle bozulması gerekirken zuhulen onandığı anlaşılmakla, davacı tarafın bu yöne ilişen temyiz karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 27.02.2014 gün ve 2013/19183 E.- 2014/3060 K. sayılı onama kararının kaldırılarak, Siverek 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.09.2013 gün ve 2013/405 E.- 2013/38 K.sayılı kararının yukarıda açıklanan sebeplere binaen BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)