Mesajı Okuyun
Old 11-07-2011, 20:34   #1
tiryakim

 
Olumlu Benzer nitelikte Yeni Tarihli Yargıtay İlamı Arıyorum...

Merhabalar Değerli Meslektaşlarım;

Benzer mahiyette yeni tarihli yargıtay İlamı Arıyorum.

Alıntı:

T.C. YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/4924
Karar: 2004/12447
Karar Tarihi: 23.12.2004 
SONRADAN YÜRÜRLÜĞE GİREN HÜKÜMLERİN KAZANILMIŞ HAKLARI DEĞİŞTİRMEMESİ - HAK SAHİBİ KIZ ÇOCUKLARINA BAĞLANAN ÖLÜM AYLIĞI
ÖZET : 506 sayılı yasanın 68. maddesinde ölüm aylığının kesilmesini gerektiren nedenler tek tek sayılmıştır. Öte yandan başlangıçta ölüm aylığına hak kazanmış olanların bu aylıklarının kesileceğine dair bir hüküm de bulunmamaktadır. Sonradan yürürlüğe giren yasa ile oluşan kazanılmış hakların değiştirilemeyeceği de temel hukuk ilkesidir.

(506 S. K. m. 68)
DAVA VE Karar: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava konusu uyuşmazlık; Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalısı annesi üzerinden ölüm aylığı alan kız çocuğunun aynı Kurumdan yaşlılık aylığı almaya başlamasıyla, ölüm aylığının kesilip kesilemeyeceği hususuna ilişkin olup, hak sahibi kız çocuklarına bağlanan ölüm aylıklarının kesilme nedenlerini öngören 506 sayılı Kanunun 68. maddesinin VI. bendinin, ölüm sigortası kolundan hakkı doğuran sigorta olayı olan sigortalı annenin ölümü tarihinde ( = 1983 yılında )yürürlükte bulunan hükmünde; sadece "evlenme" ve "Sosyal Sigorta veya Emekli Sandıklarına tabi işlerde çalışma" ölüm aylığının kesilmesini gerektiren nedenler olarak tahdidi biçimde öngörülerek, bu bağlamda Sosyal Güvenlik Kuruluşlarından gelir veya aylık almaya ölüm aylığının kesilmesini gerektiren neden olarak yer verilmemiş bulunmasına, öte yandan aynı maddenin I/C-a bendinde; "evli olmama-evli olmakla birlikte sonradan boşanma ya da dul kalma", "Sosyal Sigortaya ve diğer Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına tabi işlerde çalışmama" koşulu yanında "...buralardan gelir veya aylık almama" hususu da sigortalının kız çocuklarına ölüm aylığı bağlanabilmesinin bir diğer koşul olarak belirtilmişse de, bağlanmış ölüm aylıklarının kesilmesine ilişkin olarak 68. maddenin VI. bendinde yer alan nedenlerin, yukarıda da ifade edildiği üzere tahdidi olarak öngörülmüş olması nedeniyle başlangıçta mevcut olan bu yasal koşulun sonradan ortadan kalkmasının ölüm aylığının bu nedenle kesilmesini gerektirmemesine; yine sonradan 4958 sayılı Kanunun 6.8.2003 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 35. maddesiyle 506 sayılı Kanunun 68. maddesinin VI. bendine; "Sosyal Sigorta ve Emekli Sandıklarından gelir veya aylık almak" hak sahibi kız çocuklarına bağlanan ölüm aylıklarının kesilme nedenlerinden biri olarak eklenmişse de; "sonradan yürürlüğe giren yasa hükümlerinin önceki yasa ile oluşan kazanılmış hakları değiştiremeyeceği" ne ilişkin temel hukuk kuralının gereği olarak, anılan bende yapılan bu eklemenin davalı hak sahibi kız çocuğu yönünden uygulanabilirliğinin mümkün bulunmamasına göre,
Sonuç: Yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 23.12.2004 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY :
506 sayılı Kanunun 68. maddesinin C/a bendi kız çocuklarına ölüm sigortasından aylık bağlanabilmesi için bir takım şartlar öngörmüş, bu kapsamda sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi bir işte çalışmasından dolayı aylık alan kız çocuğuna ölüm aylığı bağlanamayacağı kuralı getirilmiştir.
Aynı maddenin ölüm aylığının kesilmesini düzenleyen VI. bendinde her ne kadar yukarıdaki durum aylık kesme sebebi olarak ele alınıp açıkça belirtilmemiş ise de, C/a bendinde ilk defa ölüm aylığı bağlanması ile ilgili olarak yasa koyucunun ortaya koyduğu kuralların aylık kesilmesi sebebi olarak kabul edilmesi ve ölüm aylığı alan kız çocuğunun aylık bağlamaya ilişkin bu şartlardan birini yitirmesi halinde aylığının kesilmesi gerektiğinin kabulü gerekir.
68. maddeyi bir bütün halinde anlayıp yorumlamak ve yasa koyucunun ölüm aylığı bağlama şartlarının kaybedilmesi halinde bunun zorunlu olarak aylığın kesilmesi sebebi olarak kabul edilmesi zorunludur. Aksi halde yasa koyucunun aylık bağlamada öngördüğü şartların daha sonra yitirilmesi halinde aylığın kesilmemesi gerektiği gibi bir sonuca ulaşılır ki bu durum yasa koyucunun açık iradesi ile aykırılık teşkil eder.
Esasen yasa koyucu VI. bendde aylık kesilmesini gerektirir halleri hiç düzenlememiş bile olsa idi C/a bendindeki aylık bağlama şartlarının tahsisten sonra yitirilmesi halinde yine bu bent hükmü gereğince aylığın kesilmesi gerektiğinin kabulünde zorunluluk vardı.
Açıklanan sebeplerle, davacı Kurumun fuzuli ödenen aylıkların istirdadına yönelik işleminde yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, Kurumca yürütülen icra takibine, davalı tarafça vaki itirazın iptaline ilişkin işbu davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, Mahkemece reddedilmesi tarafımdan isabetsiz bulunmuştur.
Sayın çoğunluğun onama kararına bu sebeple katılmıyorum.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı

İlgilenen değerli Meslektaşlarıma Şimdiden Teşekkür Ederim...