Mesajı Okuyun
Old 07-08-2008, 15:59   #3
sevimsiz

 
Varsayılan

Sureyi kacirmadan istihkak davasi acmaniz gerekiyor. Asagidaki kararlarin isinize yarayabilecegini dusunuyorum.



T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

Esas : 2005/8180
Karar : 2005/11461
Tarih : 27.05.2005



KARAR METNİ :
Yukarıda gün ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içerisinde temyizen incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı Esbank A.Ş. tarafından borçlular aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve sürdürülen takip sırasında borçlu Yasin Yasak adına kayıtlı olan 63 NC 893 plakalı aracın trafik kaydına haciz konulduğu anlaşılmaktadır. Şikayetçinin İcra Mahkemesine başvurusunda haczedilen aracı Şanlıurfa 3.noterliğinin 30.11.2000 gün ve 20493 yevmiye no.lu kat'i satış sözleşmesi ile satın aldığı, malikin kendisi olduğunu ifade etmiş ve araç üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Takipte taraf olmayan 3.kişinin başvurusu açıklanan bu şekli ile istihkak davası niteliğindedir. HUMK.nun 76. maddesi gereğince istemin hukuki tavsifi Hakime aittir. Mahkemece noksan harç tamamlattırılmalı, tarafların delilleri toplanarak çekişme istihkak davası prosedürüne göre çözümlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. O halde, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.

SONUÇ :Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27.05.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi

Esas : 1997/2790
Karar : 1997/3958
Tarih : 10.06.1997

ÖZET : Dava 3.şahsın istihkak iddiasına ilişkindir. Davacı 3.şahıs borçlu A. Ö. adına trafikte kayıtlı aracı borçluya vekaleten hareket eden oto galericisinden noterde düzenlenen satış senedi ile satın almıştır. İcra Müdürlüğünün aracın trafik kaydına haciz konulmasına ait 29.9.1995 günlü yazısı Trafik müdürlüğüne ulaştığı 11.10.1995 gününde trafik kaydına işlenmiştir. Davacı bu aracı satın alırken trafikte haciz kaydı bulunmadığından 2918 s. Trafik kanunu uyarınca aracın mülkiyetinin davacıya ilişkin olduğunu kabulü gerekir.

Somut olayda, davacı 3.şahıs aracı rastgele değil, bu işle iştigal eden galericiden ve trafik kaydına da güvenerek satın aldığına göre iyi niyetli sayılması gerekir. İİK.nun 86/2 maddesi hükmüne göre haczedilmiş olan menkul mal üzerinde 3.şahsın zilyetlik hükümlerine dayanılarak iyi niyetle kazandığı haklar koruma altındadır. Kötü niyeti kanıtlanmayan davacı 3.şahsın davasının kabulü gerekir.

(2004 sayılı İİK. m. 86, 96, 97)

KARAR METNİ :
Yukarıda gün ve numarası yazılı kararın duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı (3.kişi) vekili tarafından duruşmalı olarak istenilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10/6/1997 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü taraflar adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi ve aynı tarih Tetkik Hakimi Tülay Çınkı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

KARAR

Dava 3.şahsın istihkak iddiasına ilişkindir. Davacı 3.şahıs borçlu Ahmet Öner adına trafikte kayıtlı aracı 10.10.1995 gününde borçluya vekaleten hareket eden oto galericisinden noterde düzenlenen satış senedi ile satın almıştır. İcra Müdürlüğünün aracın trafik kaydına haciz konulmasına ait 29.9.1995 günlü yazısı Trafik müdürlüğüne ulaştığı 11.10.1995 gününde trafik kaydına işlenmiştir. Davacı bu aracı satın alırken trafikte haciz kaydı bulunmadığından 2918 s. Trafik kanunu uyarınca aracın mülkiyetinin davacıya ilişkin olduğunu kabulü gerekir.

Araç menkul mal niteliğinde olup galeriden veya pazardan yada borçludan alınması mümkündür. Önemli olan satıcının değil satın alan kişinin aldığı tarihte iyi niyetli olması yani aracın hacizli olduğunu bilmemesi veya bilebilecek halde bulunmamasıdır. İİK.nun 86/2 maddesi hükmüne göre haczedilmiş olan menkul mal üzerinde 3.şahsın zilyetlik hükümlerine dayanılarak iyi niyetle kazandığı haklar koruma altındadır.

Somut olayda, davacı 3.şahıs aracı rastgele değil, bu işle iştigal eden galericiden ve trafik kaydına da güvenerek satın aldığına göre iyi niyetli sayılması gerekir. Hal böyle olunca kötü niyeti kanıtlanmayan davacı 3.şahsın davasının kabulü gerekirken dosyadaki bilgi ve belgelere uygun düşmeyen muvazaa gerekçesiyle reddi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.

O durumda davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.

SONUÇ : Kararın yukarda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine 10.6.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi

Esas : 2000/9515
Karar : 2000/9535
Tarih : 27.11.2000



KARAR METNİ :
YARGITAY KARARI

Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 17.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 3.2.2000 gün ve 1999/291-2000/39 s. kararın Yargıtayca tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Gürkan Gençkaya tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve bütün belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, mülkiyeti Ali Demiryülek'e ilişkin aracın müvekkili şirket tarafından 20.10.1997 gününde noter satış sözleşmesi ile satın ve ardından devir alındığını, bu şahsın davalı bankaya olan borcundan dolayı yapılan takipte trafik kaydında henüz devir işlemleri yapılmamış müvekkiline ilişkin araç üzerine haciz tatbik edildiğini, istihkak iddiasında bulunarak, istihkak davası açıldığını, buradan verilecek kararın maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceğini, trafik kaydına tescil işleminin bildirici mahiyette olduğunu, aracı teslim alan müvekkilinin araç maliki olduğunu beyanla, aracın mülkiyetinin müvekkiline ilişkin olduğunun tespitine, haczin fekkine, bu konudaki muarazanın men'ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, aynı konuda 1.İcra Tetkik Mercii'nde dava bulunduğunu, derdestliğin sözkonusu olduğunu, süresi içinde istihkak davası açmayan üçüncü şahsın bu davasında hakdüşürücü sürenin geçirilmiş bulunduğunu, devir işleminin kötüniyetli ve alacaklılardan mal kaçırmak amacını taşıdığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, ihtihkak davası sonunda verilen kararların maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediği, icra mahkemelerinin dar yetkili mahkemeler olmaları sebebiyle derdestlik ve kesin hüküm itirazlarının yerinde olmadığı, aracın satım işleminin haciz tatbikinden önce yapıldığı, davacının kötüniyetinin ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile aracın mülkiyetinin davacıya ilişkin olduğunun tespitine, haczin fekkine, davalının muarazasının men'ine karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Davalının dava dışı borçlu hakkında yapılan takip sonucu, davaya konu aracın trafik kaydına haczedildiğine ait şerh konulmuştur. Bunun üzerine davacının davalı alacaklı aleyhine açtığı istihkak davası İcra Tetkik Mercii'nce süre yönünden reddedilmiş ve karar kesinleşmiş, davacı bu kez mülkiyetin tespiti haczin kaldırılması ve muarazanın men'i istemleri ile görülmekte olan bu davayı açmıştır.

İİK.nun 97 nci maddesinin 11 inci fıkrasına göre, istihkak davası genel hükümler dairesinde ve basit usule göre görülmektedir. Bu sebeple merciice istihkak davası sonucu verilen karar aynı taraflar arasında genel mahkemede açılan dava yönünden kesin hüküm oluşturur. Uygulama ve öğretide de bu görüş benimsenmiştir. (Bkz.Prof.Dr. B.Kuru, İcra İflas Hukuku, C.2. Sh.1107 vd., Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'nin 02.02.1998 gün 1987/5374 Esas, 1988/477 Karar, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'nin 15.03.1982 gün 1489-1688, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'nin 09.11.2000 gün 2000/6244-8716 s. kararları.)

Bu durumda, İİK.nun 97/6 ncı maddesine göre açtığı dava reddedilen davacının istihkaka konu aracı haczettiren davalıya karşı böyle bir dava, yani genel hükümlere dayalı yeni bir dava açması mümkün değildir. Davacı ancak, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre asıl borçluya karşı dava açabilir.

Mahkemece, bu sebeple davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı biçimde karar verilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ: Yukarda açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.11.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.