Esasında dava şartı arabuluculukta esas olan uyuşmazlığın arabulucu huzurunda konuşulmuş olması. Dolayısıyla dava konusu uyuşmazlık daha önce arabulucu önünde görüşüldüyse ve bu durum (uyuşmazlığın mahiyeti) son tutanakta da açıkça yazılıysa, Hakim'in dava şartı arabuluculuğun şartlarının yerine geldiğini kabul etmesi ve davaya bakması gerekir.

Ancak uygulamada farklı hakimler farklı yorumlar yapabiliyor maalesef. Örneğin A'nın B'ye karşı yaptığı arabuluculuk dosyasında toplantı yapılırken, B de A'ya karşı talepleri olduğunu beyan ediyor ve bu talepleri son tutanağa geçiriyor ama daha sonra B, A'ye bu son tutanakla "karşı dava" açtığında hakim "ayrı" bir arabuluculuk başvurusu olmadığı için davayı reddedebiliyor. Hakimlerin bir kısmı arabuluculuğun amacı ve nasıl yürüdüğü konusunda fikir sahibi değil, arabuluculuk sürecini de "yargılamanın usulü bir parçası" gibi görebiliyor ve bu açıdan konuya çok şekli yaklaşabiliyor.

Bu nedenle riske girmemenizi ve ayrı bir arabuluculuk başvurusu yapmanızı öneririm.