Merhaba, yakın zamanda cübbe giymiş bir meslektaşınız olarak tüm avukat ve stajyer meslektaşlarıma iyi çalışmalar dilerim.

Bir mülhakat adliyesinde uzun yıllardan beri çalışan kalem personelleri ve zabıt katipleri ile bir avukatın, avukata ait villada, özel seyahatlerde, yemeklerde ve kutlamalarda sürekli halde bir arada olduklarını ve bu durumun yaklaşık 6 yıldan bu yana devam ettiğini, bu fotoğrafları ise avukatın şahsi, herkese açık sosyal medya hesabından paylaştığını tesadüfen öğrendim. Aynı adliyede vekil ve asil olarak birçok dosyam bulunmakla bu dosyaların bazılarında bahsettiğim bu ilgili avukat taraf vekilidir. İlgili avukatın talepleri yahut delilleri sürekli şekilde 6100 sayılı HMK'ye aykırı olmasına rağmen (örneğin; delil dilekçesinde tanığın hangi vakıaya dair tanıklık yapacağını hiç yazmamasına rağmen aynı gün tanıklarına tebligat çıkarılması veya hakimin bu ilgili vekilin olduğu tarafa tanık bildirmesi hususunda ara kararla iki haftalık kesin süre vermesine ve süresi içinde suskun kalmalarına rağmen ilk duruşmada kendilerine tekrar kesin süre verilmesi) süratle yerine getirilmektedir. Biraz araştırınca bu bahsettiğim fotoğraflara ulaştım. Ayrıca etrafa kendisini ben şöyle bilmemneli avukatım, ben ne istersem o olur gibisinden korku saldığına tanık oldum. Hakkı var ki bu haliyle zaten istediği her işin olması gayet doğal görünmektedir.

En son ise yine davalı asil olduğum davada bu ilgili avukat davacı vekiliydi. Duruşma salonunun önünde beklediğim esnada, aleyhinde 6284 sayılı kanun kapsamında koruma tedbiri kararı verilen ve vekili olduğu bir başka şahsı, söz konusu o duruşmada yahut o gün orada herhangi bir başka işi olmamasına rağmen getirip sırf bana baskı kurmak ve gözümü korkutmak için bekletti. Durumu nöbetçi polis memuruna şikayetimle şahıs adliye avlusuna çıkarıldı. Aynı zamanda uzaklaştırma kararını veren hakime de gidip durumu paylaştım. Hakim önce gidip bu avukatla konuştu ancak pek oralı olmadı. Söz konusu duruşma başlayıp da durumu bu kez duruşma hakimine paylaştığımdaysa o daha çok umursuz oldu ve herhangi bir tedbir tasarrufunda dahi bulunmadı. Bu durumlar benim epey canımı sıkmakla birlikte ciddi şekilde mide de bulandırıyor.

Bu durumları fotoğraflar ile birlikte Adalet Bakanlığı Teftiş Kuruluna ve HSK Teftiş Kuruluna bildirmek için ihbarname hazırlıyorum. Bu durumlar sizce de suça vücut vermekte midir? Başka hangi kurumlara ihbar edilebilir? Fotoğrafları ilgili avukatın herkese açık sosyal medya hesabından, yalnızca bu kurumlara sunmak için alıp kaydetmek, TCK anlamında kişisel verilerin ele geçirilmesi suçunu oluşturur mu?

Teşekkürler, iyi mesailer.