Mesajı Okuyun
Old 06-03-2007, 01:08   #20
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Alıntı:
Feminist sözüğü her nedense komünist, faşist sözcüklerini çağrıştırıyor ve irkilmeme yol açıyor.


Sn.Hekimbaşı

..ist sözcüğünün sizi "irkiltmesi" kadın hakları söz konusu olduğunda gündeme geliyor sanıyorum.Başka bir konuda yazarken ve kendinizi tanımlarken böyle bir olumsuz duygu belirtmemiştiniz.Hatırlayacaksınız,Hekim Hakları konulu tartışmada yazmış olduğunuz 7.mesajdaki satırınız aynen şöyle:
Alıntı:
Komünist değilim, sosyalistim, ama konuyla bunun ne alakası var, nereden çıktı?
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=11990

Bu noktada başka söze gerek yok.

Alıntı:
Cinsiyete dayalı hak olamayacağını düşünüyorum.


Cinsiyete dayalı bir haksızlık varsa,cinsiyete dayalı hak niçin olmasın?

Kadının insan haklarını savunmak zaten var olan haksız bir duruma müdahale etmektir.Bu haksızlığın sebebi ve bu haksızlıktan yararlanan kadınlar değildir.Öyle ise haksızlığın karşısına hak talebiyle çıkmak,haksızlığı savunmaktan ve meşrulaştırmaktan daha değerlidir ve insancadır.

Alıntı:
bu haksızlıklar yasalara dayalı değil de, toplumun öğreti ve algılamaları sonucunda ortaya çıkıyorsa, bunların cinsiyete göre ayrımcılık uygulayan yasalar yoluyla düzeltilme istemini yanlış buluyorum
.

Toplumun yanlış öğreti ve algılamaları konusu hiç basit bir konu değildir.Hatta çok fazlaca önemlidir.Hatta öyle önemli bir konudur ki,"toplumun insan haklarına aykırı öğreti ve algılamaları yasaları belirleyebilir ve yasada yer almış bir haksızlık ise mevcut durumun kurumsallaşmasına ve meşrulaşmasına yol açabilir.

Hatırlayalım,6.Uyum paketi 19.a ile 2003 yılında yürürlükten kaldırılan TCK 462 madde düzenlemesi ile töre/namus gerekçesi ile öldürmeler arasında çok sıkı bir ilişki vardır.
Madde söyleydi:

Alıntı:
zinayı icra halinde veya gayrimeşru cinsi münasebette bulunduğu esnada meşhuden yakalanan veya zina yapmak veya gayrimeşru cinsi münasebette bulunmak üzere yahut henüz zina yapmış veya gayrimeşru cinsi münasebette bulunmuş olduğunda zevahire göre şüphe edilmeyecek surette görünen bir koca veya karı yahut kız kardeş veya fürudan biri yahut bunların müşterek faili veya her ikisi aleyhine karı veya koca yahut usulden biri veya erkek veya kız kardeş tarafından işlenmiş olursa fiilin muayyen olan cezası sekizde bire indirilir ve ağır hapis cezası hapis cezasına tahvil olunur.
Müebbet ağır hapis cezası yerine dört seneden sekiz seneye...

Görüldüğü gibi düzenleme mevcut ve haksız uygulamayı kurumsallaştırmaya yardım etmiş ve daha da pekiştirmiştir.Bu madde geçmişte yer almamış olsaydı veya eşitsizlik iddiası ile Anayasa Mahkemesine bir dava yolu ile gönderildiğinde iptal edilebilmiş olsaydı 6.Uyum paketine ihtiyaç olmaz ve kıvanç içinde insan haklarına aykırı bir durumu kendi iç dinamiklerimizle çözümlediğimizi gururla söyleyebilirdik.Olmadı,Anayasa Mahkemesi bu maddeyi iptal etmedi.Yürürlükten kaldırma 6.uyum paketi ile oldu.

http://www.anayasa.gov.tr/eskisite/k...8/K1998-48.htm

Söylemem o ki,uygulamalar ve yasalar çok da farklı değil,birbiri içinde geçmiş durumdadır.

Diğer yandan tüm yurttaşların insan olmaktan kaynaklanan hak ve özgürlüklerini kullanabilmeleri için yasaların yol gösterici olmasına da ihtiyaç duyulabilir.Töre saiki ile öldürmenin nitelikli hal sayılması gibi.


Alıntı:
Bunun ayırdına varmadıkları ve herşeyi yasalarda cinsiyete dayalı hak olarak tanımlamaya kalkıştıklarında; saldırgan ve karşı çıktıkları erkek davranışlarını sergileyen; yani haksızlık yapan insanlar olarak görüyor ve sevimsiz buluyorum.


Sn.Karaca

Yasaları ve dayanakları anlamlandırmada ,hakları yoksayan bir yorum getirme savurganlığımız olamaz.

Örneğin başka bir forumda yer aldığı için örnek veriyorum:her türlü şiddet suçtur,aile içinde gerçekleşir ise suç olmaz denilemez.Öldürmek suçtur,aile içinde suç değilidir denilemez,tecavüz suçtur deyip evlilik içinde tecavüz de suç değildir,denilemez.

İnsanlığın ortak mirası olan insan haklarını ve yasayı insan onuruna yakışır biçimde okumak sorumluluğu ve zorunluluğu sevimsizlik ise,varsın sevimsizlik olsun.Bunu onur kabul etmek gerekir.

Alıntı:
Hele bir de; binlerce yılda oluşmuş toplumdaki sakatlıklar için erkekleri yargılamadan suçlu ilan edip, şu anki erkeklere önyargılı düşmanlık ilan ettiklerinde; mantıksız, ölçüsüz ve tahammül edilemez olduklarını düşünüyorum.

Sizin söyleyişiniz ile binlerce yılda oluşmuş toplumdaki sakatlıklardan yararlananlar mı mantıksız,ölçüsüz ve tahammül edilmezdirler yoksa bunu görünür hale getiren kadınlar mı?


Aynı konuların yüzmilyonlarca kez yeniden ,yeniden tartışılması ve hala tartışılması oldukça yorucu.

8 Mart yaklaşırken yorulmadan yola devam eden ve kadının insan haklarını gerçekleştirmeye katkı sunan bütün kadınları saygıyla selamlıyorum.

Saygılar